8. Hukuk Dairesi 2013/6161 E. , 2014/1064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2012
NUMARASI : 2010/437-2012/538
M.. G.. ile F. T. ve müşterekleri, kayyım N.. E.. aralarındaki tespit davasının kabulüne dair Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 02.10.2012 gün ve 437/538 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı F.. T.. ile davalılar A.Y. ve müştereleri kayyımı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalıların S.köyü 177 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduklarını, Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davasının açıldığını, taşınmaza vekil edeni tarafından üç katlı treplex bina, bekçi evi, iş atölyesi, pompa binası, yüzme havuzu, jakuzi, kamelya, kilit beton taşla döşeli kaldırım yapıldığını, muhdelif meyve ağaçları ile bağ dikildiğini açıklayarak taşınmazda bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitini talep etmiştir.
Davalılardan H.. K..’a ilanen tebligat yapılmış, davalı İ.. M.. ve F.. T.. ile diğer davalılar kayyımı olan N.. E..’ya ise usulüne uygun olarak tebligat yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile U. ilçesi S. Köyü 177 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fen bilirkişisi A. D.’nin 04.07.2012 havale tarihli krokili raporunda gösterilen muhdesatların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine hüküm, bir kısım davalılar kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paylı mülkiyete tabi taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi için dava açılması üzerine taşınmazda bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Tapu kütüğünde adı soyadı ve baba adı bulunan bir kısım davalıların adresi araştırılmadan, tespit edilecek adrese usule uygun olarak tebligat yapılmadan, adresi tespit edilemeyen davalılara ise ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanmadan, onlara kayyım tayin ettirilmek suretiyle davaya devam edilmiş olması hukuki dinlenme hakkının ihlali niteliğindedir.
Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.04.2010 gün ve 59/405 Esas ve Karar sayılı ilamı ile 177 parsel malikleri A.oğlu A.. Y.., Ö. oğlu B.. G.., M. A. kızı F. T. A., E. R. kızı S.. Z.., M.S. kızı A.. A.., A.Z. oğlu M.. K.., A. oğlu Ö.. N.., A. oğlu O.. O.., M.Ali kızı H.. G.. ,M. A.oğlu İ. B.T. B.’ya N.E. kayyım olarak atanmıştır. Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.05.2002 tarih ve 393/475 Esas ve Karar sayılı hükmüyle ise taşınmaz maliklerinden H.. Y.., F. K., B.. R.. ve L.. Y..’e Uzunköprü Mal Müdürü kayyım olarak atanmıştır.
Tebligat Yasası’nın 10. maddesine göre “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”
Aynı Yasa’nın 28. maddesi ise adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağını öngörmektedir. Yasa maddesine göre “yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır.”
HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı yargılamayla ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını açıklama ve ispat hakkını kapsamaktadır. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira, insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama sujelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gereklidir.
Somut olayda davalılar A.. Y.., B.. G.., S.. Z.., A.. A.., M.. K.., Ö.. N.., O.. O.., H.. G.., İ. B.T. B., L.. Y.., H.. Y.. ve B.. R..’un adresleri Tebligat Kanunu’nun 28. maddesinde belirtilen şekilde araştırılarak bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği halde, bu lazıme yerine getirilmeden adı geçen davalılara kayyım tayin ettirilmek suretiyle davaya kayyım huzuruyla devam edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bir kısım davalılar kayyımı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.795,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Fazıl"a iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.