Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/23836
Karar No: 2014/1067
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/23836 Esas 2014/1067 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/23836 E.  ,  2014/1067 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sarıkamış Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/11/2011
    NUMARASI : 2010/231-2011/226


    A.. T.. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair Sarıkamış Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 14.11.2011 gün ve 231/226 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde, 179 ada 41 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, 8000 m2 lik yerin kendisine ait olduğunu, 163 adada parsel numarası tespit edilemeyen yine aynı davalıya ait taşınmazdan 9000 m2"nin kendisine ait olduğunu, bu miktarlarla birlikte Hazine adına her iki parselin tespit ve tescil edildiğini açıklayarak anılan miktarlar bakımından Hazine"nin tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, 22.11.2010 tarihli yargılama oturumunda ise, 179 ada 41 sayılı parsel içinde 8 ile 9 dönüm arasında tarlasının bulunduğunu, 163 ada 15 sayılı parsel içerisinde ise, yaklaşık 9 dönümlük yerinin Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, isteğinin bu parsellerin tamamı ile ilgisinin olmadığını, kısmen tapularının iptaline yönelik olduğunu bildirmiştir.
    Davalı Hazine vekili, 03.06.2008 tarihli cevap dilekçesinde, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini, zilyetlik yoluyla kazanılacak yerlerden olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 163 ada 5 sayılı parsel içerisinde kalan teknik bilirkişinin 07.09.2011 havale tarihli raporuna ekli krokide B harfiyle gösterilen 5677,74 m2 lik kısmının tefriki ile davacı adına, 179 ada 41 sayılı parsel kapsamında kalan aynı bilirkişinin rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 12628,39 m2"lik kısmın tefriki ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 163 ada 14 sayılı parsel bakımından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı Hazine vekili tarafından kabul edilen taşınmaz bölümleri bakımından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, kazanma koşulları ve süresinin davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle her iki parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 179 ada 41 sayılı parsel yönünden istek aşıldığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece sadece keşifte dinlenen iki yerel bilirkişinin beyanına dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Zilyetlik maddi olaylardan olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14/1. maddesi gereğince, yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Yerel bilirkişi listesi mahkemece istenildiği halde, listede yer alan bilirkişiler dinlenilmemiş olup, davacının bildirdiği dört tanıktan ikisi yerel bilirkişi olarak dinlenmiş, vazgeçme olmadığı halde diğer iki tanık herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin dinlenilmemiştir.
    25.4.2011 tarihli celse ara kararıyla, keşif günü belirlenmiş olup, yerel bilirkişilerin kolluk aracılığıyla keşif yerinde hazır bulundurulması istenilmiş ancak, taraf tanıklarının ne şekilde çağrılıp keşif yerinde dinleneceği konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. HMK"nun 243 ve 244. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklar kural olarak önce davetiye ile çağrılır. Ancak buna uymamaları halinde HMK"nun 245. maddesi gereğince kolluk aracılığıyla getirtilir. Davetiye çıkartılmadan kolluk aracılığıyla yerel bilirkişilerin hazır edilmesinin istenilmesi anılan HMK"nun 245. maddesine aykırı düşer. Bu şekilde verilen keşif ara kararının usulüne uygun olduğu söylenemez.
    O halde Mahkemece yapılacak iş; yeniden yapılıcak keşifte listede yer alan yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacının 179 ada 41 ve 163 ada 5 sayılı parsel içerisinde kullandığı yerlerin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde HMK"nun 261. maddesi uyarınca aykırılığın giderilmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların davetiyeye uymamaları halinde HMK"nun 245. maddesinin göz önünde bulundurulması, taşınmazın davacının dedesinden babasına ve babasından da kendisine kaldığını dava dilekçesinde açıkladığından, bu hususun yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak babasından davacıya intikal şekli konusunda sorular yöneltilerek tespit edilmeye çalışılması taşınmazların terekenin paylaşımı sonucu ya da babasının sağlığında yaptığı bir satış veya bağışla davacıya geçip geçmediğniin belirlenmesi, bu konuda TMK"nun 701 ve 702. maddelerinin göz önünde bulundurulması, teknik bilirkişiden ölçekli ve denetime açık kroki ve rapor istenmesi, davacı 179 ada 41 sayılı parsel bakımından isteğini 8-9 dönümle sınırladığı hususunun ve HMK"nun bu konuda 26. maddesinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bundan ayrı, davacı ve miras bırakanı babası ile tüm mirasçıları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması, davacı muris ve mirasçıların belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davaları açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü"nden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğü"nden, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek, miktar sınırlaması yönünden göz önünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. HMK"nun 26. maddesi uyarınca hakim, istekle bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Ancak, istekten daha aza hükmedebilir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün kabul edilen taşınmaz bölümleri bakımından 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi