Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/503
Karar No: 2014/1069
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/503 Esas 2014/1069 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/503 E.  ,  2014/1069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/03/2012
    NUMARASI : 2010/192-2012/69

    M.. C.. ile S. C. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.03.2012 gün ve 192/69 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, dava dilekçesinde belirtilen toplam 28 parça taşınmazın bir kısmının evveliyatının tarafların kök murisi vekil edeninin dedesi ve davalının da babası olan A. C."a ait olduğunu, bir kısmının da yine kök muris A.C. tarafından satın alındığını, bahsi geçen taşınmazlarda vekil edeninin de hissesi bulunmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeninin miras hissesi oranında adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 115 ada 200, 123 ada 6, 104 ada 168, 107 ada 3, 170 ada 2030 ve 121 ada 20 parsel sayılı taşınmazları kendi köyünden başka şahıslardan satın aldığını, diğer parsellerin 1/2"sinin merhum kardeşi A. C."a, 1/2"sinin ise kendisine ait olduğunu açıklayarak 115 ada 200, 123 ada 6, 104 ada 168, 107 ada 3, 170 ada 2030 ve 121 ada 20 parseller yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 101 ada 58 parsel, 123 ada 6 parsel, 103 ada 326 parsel, 104 ada 128 parsel, 104 ada 168 parsel, 107 ada 3 parsel, 114 ada 14 parsel, 115 ada 38 parsel, 115 ada 200 parsel, 115 ada 214 parsel, 116 ada 56 parsel, 118 ada 11 parsel, 119 ada 19 parsel, 121 ada 20 parsel, 217 ada 25 parsel, 148 ada 21 parsel, 153 ada 40 parsel, 166 ada 43 parsel, 170 ada 241 parsel, 170 ada 1071 parsel, 170 ada 1992 parsel, 170 ada 2030 parsel, 172 ada 1 parsel, 172 ada 22 parsel, 120 ada 88 parsel, 153 ada 38 parsel, 170 ada 2339 parsel, K. Mevkiinde kain 170 ada 934 parsel sayılı taşınmazların davalı adına oluşturulan tapu kayıtlarının dosyaya ibraz edilen Kütahya Sulh Hukuk Mahkemesi"nce verilme 13.05.2005 tarih 2005/1207 Esas 2005/914 Karar sayılı veraset belgesinde belirtilen davacının hissesi oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm; süresi içerisinde davalı vekili tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava; satın alma, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, yargılama oturumlarında da tekrar ettiği dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenine dayanarak tapu kaydının iptaliyle hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Keşif yerinde dinlenen tanıkların bir kısmı taşınmazların kök muris A.C."dan davacının babası ile davalıya kaldığını bildirmekle birlikte intikal şekli hakkında bir açıklama yapmamışlar; bir kısım tanıklar ise taşınmazların ½"sinin davacının babasına ½"sinin davalıya ait olduğunu beyan etmiş; fakat ne şekilde hak sahibi olduklarını açıklamamışlardır. Bu husus tahkikat hakimi tarafından da sorulup belirlenmemiştir. Dosya arasında bulunan kök muris A. C. ve davacının babası muris A. C."a ait mirasçılık belgelerine göre, murislerin ölüm tarihi itibarıyla terekeleri elbirliği hükmüne tabi olup, davada taraf durumunu almamış başka mirasçılarda bulunmaktadır.
    6100 sayılı HMK’nun 194/1.maddesinde; “…taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar…” hükmüne yer verilmiştir. Davanın doğru biçimde sonuçlandırılması için davanın ne olduğunun anlaşılması gerekir. Mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir. Davanın niteliği anlaşılamadan hangi kanuni düzenlemeye göre sonuçlandırılacağı noktasına ulaşılamaz. HMK.nun 33 (1086 sayılı HUMK.nun 76) maddesine göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları nitelendirme ile bağlı değildir. HMK.nun 31 (1086 sayılı HUMK.nun 75/2) maddesinde, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceğini düzenlemiştir. Aynı Kanun"un 147 ve 169 (1086 sayılı HUMK 213/1, 230) maddelerine göre de, tahkikat hakiminin iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını alabileceği belirtilmiştir. 124. maddenin 3. fıkrasında, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği, 4.fıkrada ise tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği açıklanmıştır.
    İddianın ileri sürülüş şekline göre; davacı, dava konusu taşınmazların tamamındaki miras hissesi oranında adına tescili isteğinde bulunmuştur. Ancak, mirasından hisse talep ettiği miras bırakanın kök muris A. C."dan mı, yoksa babası A.C."dan mı olduğu konusunda bir açıklama yapmadığı gibi, yapılan keşifte dinlenen tanık beyanları da bu hususu açıklığa kavuşturmamış ve az yukarıda açıklandığı gibi keşif yerinde dinlenen tanıkların bir kısmı taşınmazların kök muris A.C."dan davacının babası ile davalıya kaldığını bildirmiş, bir kısmı ise taşınmazların ½"sinin davacının babasına ½"sinin davalıya ait olduğunu beyan etmiştir.
    Hal böyle olunca, uyuşmazlık konusu taşınmazın, hangi miras bırakandan davacıya devredildiği ve devir şekli (taksim, bağış, satış v.s.) üzerinde durulması dava şartı bakımından önemlidir. Eğer, dava konusu taşınmazların davacının murisi A. C."dan intikal ettiği kabul edilecek olursa davalı S. C. eldeki davada mirasçılık sıfatı olmayan 3. kişi konumunda olacaktır.
    Dava şartı, kamu düzeni ile ilgili olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi taşınmazın davacıya geçiş şekli mahkemece kendiliğinden araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece; belirtilen usul hükümleri uyarınca tereke adına dava açmayan davacıdan bu devir hakkında açıklama istemesi, taksim, bağış, satış vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için süre ve imkan verilmesi, bundan sonra, iddianın ileri sürülüş şekline, toplanan delillere ve getirtilecek mirasçılık belgesine göre öncelikle dava şartı üzerinde durulması, dava konusu taşınmazların davacının murisi A. C."dan intikal ettiğinin belirlenmesi halinde ve çekişme konusu taşınmazın halen elbirliği mülkiyetinde olduğunun anlaşılması durumunda, davacı tereke adına dava açmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi, aksi durumda ise dosya içeriğine ve toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, belirsiz olun bu durum açıklığa kavuşturulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 131,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi