MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesi kapsamından suça sürüklenen çocuk hakkında yalnızca tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz ettiğinin tespitiyle dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) Sorgu ve savunmasında; “sağlık durumunun iyi olmadığını kendisini yeterince iyi ifade edemediğini ve savunamadığını, iyileştikten sonra savunma yapmak için süre istediğini” söyleyen ve duruşma tutanağında sürekli titrediği belirtilen suça sürüklenen çocuk hakkında, CMK’nın 150/2. maddesindeki; “müdafii bulunmayan, çocuk ve kendisini savunmayacak derecede malul ise istemi aranmaksızın müdafii görevlendirilir” hükmüne aykırı olarak zorunlu müdafii görevlendirilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması,
2) Mağdurların aşamalarda suça sürüklenen çocuğun madde bağımlısı olduğunu beyan etmeleri ve savunmasının alındığı oturumda mahkemenin anormal hal ve davranışlarını gözlemesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun TCK"nın 32. maddesi kapsamında, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
3) Sorgu ve savunmasının alındığı oturumda, “sağlık durumunun iyi olmadığını kendisini yeterince iyi ifade edemediğini ve savunamadığını, iyileştikten sonra savunma yapmak için süre istediğini söyleyen ve duruşma tutanağında sürekli titrediği belirtilen ayrıca adli sicil kaydı da bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, “kollarının kesili olduğu, sorulara karşı saygısız tutum ve davranışları olduğu” gerekçe gösterilerek TCK"nın 62. maddesindeki kriterlere aykırı olarak takdiri indirim ve yine CMK’nın 231. maddesine aykırı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumlarının uygulanmaması,
4) Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve suça sürüklenen çocuğa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, (1,2 ve 3) numaralı bozma nedenleri hariç diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.