10. Hukuk Dairesi 2018/6135 E. , 2018/9820 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, asıl dava ile itirazın iptalini, birleşen davada da yersiz ödenen aylıklarla sağlık yardımı giderlerinin tahsilini talep etmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Bilindiği üzere 5510 sayılı Yasanın Geçici 45. maddesi “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/1/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmünü haizdir.
Bu nedenle mahkemece tedavi giderlerinin tahsili isteminin reddine dair verilen karar, 5510 sayılı Yasanın Geçici 45. maddesi hükmü karşısında yerinde olup davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dosya içerisindeki denetmen raporu içeriği ve mernis kayıtları kapsamında davalının, davaya konu dönem içerisinde, 01.10.2008 ile 05.06.2009 tarihleri arasında, boşandığı eşinin ikameti olan ... ilçesi Güzelyalı Mahallesindeki adreste birlikte yaşadığı olgusu sabittir.
3- Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine dair 23.06.2016 tarihli önceki karar, dairemizin 01.12.2016 tarih ve 2016/17064 E. - 14407 K. sayılı ilamıyla özetle “...mahkemece yapılacak iş; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunca imzalı beyanları alınan ... ve ... tanık olarak dinlenmeli, davalı ve boşandığı eşinin ... ve ..."de tespit edilen adreslerinde ikamet eden komşular (ihtilaflı dönemde, davacı ve eski eşin her bir ikamet adresindeki komşular) ayrı ayrı belirlenip, kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak mahkemece boşanan eşlerin ayrı yaşadıkları ifade edilen yerlerden kolluk araştırmasıyla komşularının isim ve adreslerinin tespiti istenmiş, ... denetmen raporunda ifadeleri bulunan ... ve ..."nın tanık olarak beyanlarının tespiti için mahal mahkemesine talimat yazılmıştır. Tanıkların beyanları dosyaya alınmış, ... Emniyet Amirliğince verilen cevapta boşanılan eş Erdoğan Örnek"in komşuları ... ve ... olarak tespit edilmiş, ... İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta ise tanık olabilecek herhangi bir komşu isminin bildirilmediği, tarafların çocuklarının isim ve adreslerinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, diğer gerekçelerle birlikte “...davalı ve boşandığı eşinin ... ve ..."de tespit edilen adreslerindeki komşular ayrı ayrı belirlense dahi günümüz koşullarındaki semt ve mahalle kavramları dikkate alındığında insanların birbirlerini tanımadıkları ve komşuların ilişkileri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olmadıkları...” şeklindeki gerekçeye de kararda yer verilmek suretiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında, “... ve ..."de tespit edilen adreslerinde ikamet eden komşular (ihtilaflı dönemde, davacı ve eski eşin her bir ikamet adresindeki komşular) ayrı ayrı belirlenip, kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ” hususları belirtilmiş olmasına rağmen ... Emniyet Amirliğince bildirilen ... isimli komşunun tanık olarak beyanlarının alınmadığı, ... İl Emniyet Müdürlüğünce de müzekkereye gereği gibi cevap verilmediği, dolayısıyla bu hususun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
O hâlde, mahkemece uyulan önceki bozma ilamı doğrultusunda; eşlerin ihtilaflı dönemde, ... ve ... adreslerindeki komşular ayrı ayrı belirlenip kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirilmelidir.
Mahkemece, önceki bozma ilamı doğrultusunda bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeyerek eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde yazılı gerekçelerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.