Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/41361
Karar No: 2019/2867
Karar Tarihi: 25.02.2019

Tehdit - hakaret - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - kasten yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/41361 Esas 2019/2867 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2014/41361 E.  ,  2019/2867 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1-Sanık ..."a yükletilen 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2)Sanıklar ... ve Anıl Akar hakkında silahla birlikte tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizde,
    a)Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için, silahın tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak gösterilip mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılması gerekir, ya da mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminin, silahla tehdit suçunu oluşturabilmesi bakımından, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
    Yargılamaya konu 21/05/2011 tarihinde gerçekleşen somut olayda, sanık ..."ın, arkadaşı sanık ... ile 17/05/2011 tarihinde gerçekleşen olayın yaşandığı hastaneye gittiklerinde, güvenlik görevlisi olarak çalışan mağdur ..."a ""kafa attığım çocuk nerede"" diye sorduğu, mağdur ..."ın ise ""o burada değil"" şeklinde cevap verdiği, bunun üzerine sanık ... Akar"ın tişörtünü havaya kaldırıp belindeki bıçağı göstererek ve mağdur ..."ü kastederek ""bende emaneti var, yerini sözlemezseniz alayına sokarım"" diye bağırıp mağdur ..."ü gıyabında tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, eylemin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre, hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
    b)Sanık ..."un birlikte silahla tehdit suçu yönünden; sanık ..."un aşamalarda 21/05/2011 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen birlikte silahla tehdit eylemini inkar etmesi, mağdur ..."ın sanığın olayda bıçak kullandığına dair bir beyanının bulunmaması, olaydan sonra kamera görüntülerine ilişkin kolluk görevlilerinin düzenledikleri olay tutanağında sanık ..."un elinde bıçak olduğuna dair bir tespitin bulunmaması ve mağdur ..."ın sanığın kendisine ""nerede o kafa attığım çocuk, biz daha buradayız en sonunda onunla görüşeceğiz"" dediğinin mağdur beyanı dışında delillendirilememesi karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 106/1-2. cümle kapsamında şikayete tabi sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilip tartışılmadan ve sanığın silahla tehdit eylemine iştirak iradesi veya birlikte tehdit kastı bulunup bulunmadığı yeterince açıklanmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3)Sanık ..."un mağdur ..."e yönelik hakaret ve kasten yaralama eylemleri yönünden;
    a)Mağdur ile sanığın olay günü hastane acil servis kapısında karşılaştıkları, mağdurun, müsaade istemesi üzerine sanığın bu duruma kızarak eylemini gerçekleştirdiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; mağdurun ne şekilde kamu görevi yaptığı ve eylemin mağdurun kamu görevinden dolayı gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği yeterince tartışılıp açıklanmadan, TCK’nın 125/3-a ve 86/3-c maddeleri gereğince mahkûmiyet kararı verilmesi,
    b)Sanığın aşamalarda, mağdur ..."ün kendisine küfretmesi üzerine kafa attığına ilişkin savunması karşısında; olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre sanık hakkında tehdit eylemi açısından TCK"nın 29, hakaret eylemi açısından da aynı Kanunun 129. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    4)Sanıkların sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK"nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de; suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın engel oluşturmaması karşısında, sanıklar hakkında "İzmir 5. Çocuk Mahkemesinin 16.12.2010 tarih, 2010/95 esas 2010/733 karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18.01.2011 tarihinde kesinleştiği, 3 yıllık denetim süresi içerisinde üzerine atılı suçu işlediğinden ve şartları oluşmadığı" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına kararları verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi