MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR

Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 10.01.2008 tarih ve 2004/314 Esas, 2008/4 Karar sayılı kararıyla kamulaştırılan yerin adına tescili ve bedelin tespiti davası için ... tarafından davalı ... ve itiraz eden ..."a karşı açılan davanın kabulle sonuçlandığı ve Yargıtay denetiminden geçerek 2008 tarihinde kesinleştiği, ...’ın soyadının yanlış yazılması üzerine bu konuda ek kararın verildiği, karardaki soy isminin düzeltildiği, esas kararın verildiği tarihten birkaç gün sonra bölgede kadastro tespitlerinin yapıldığı, dava konusu yerin dosyadaki bilgilere göre sadece davalı ... adına tespitinin yapıldığı, kadastro tutanağının 07.08.2008 tarihinde kesinleşmesiyle ... adına tapu kaydının oluştuğu, itiraz eden ... hakkında herhangi bir tespit ve tescilin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince 31.05.2010 tarihli dilekçesiyle, kadastroca tespit edilen 158 ada 43 sayılı parselin davacı adına tapu kaydının oluştuğu 07.08.2008 tarihinden çok sonra eldeki davanın açıldığı, gerek dava dilekçesinde ve gerekse temyiz dilekçesinde paranın ödenmeme sebebinin açıklanmadığı, mülkiyetin tespiti davasının konusunun tapu kaydının oluşması ile zaten aydınlığa kavuştuğu, bankaya ve ...’a paranın ödenmesi için herhangi bir başvurunun yapılıp yapılmadığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle, davacı tarafın tapu kaydı ve diğer belgeler ile birlikte öncelikle ...’a olmadığı takdirde paranın yatırıldığı bankaya başvuru yapıp paranın ödenmemesi halinde hangi gerekçeyle ödenmediği veya ödemenin yapılamayacağı yönünde gerekçeyi içeren yazının ilgili ... ve bankadan alınarak dosyaya eklenmesi için davacı ve vekiline süre ve imkan tanınması, alınacak yazı cevaplarının dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.