Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9221
Karar No: 2014/1154
Karar Tarihi: 24.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/9221 Esas 2014/1154 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/9221 E.  ,  2014/1154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/10/2012
    NUMARASI : 2012/342-2012/367

    H.. O.. ile S.. O.. ve B.. O.. aralarındaki mülkiyet (tespit istemli) davasının reddine dair Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 03.10.2012 gün ve 342/367 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde, 102 ada 6 sayılı parselin 2/4 oranında paydaşı olduğunu, diğer paydaşların ise, davalılar bulunduğunu, söz konusu parsel üzerinde iki katlı evin ikinci katının kendisi tarafından yapıldığını ve şahsına ait olduğunu, ayrıca evin yanında bulunan yüksek bacalı yaklaşık 130 cm genişliğinde 5 metre yüksekliğinde betonarme şöminenin ve ayrıca evin yanında biriketten yapılmış beton tabla dökülmüş olan bir katlı odunluğun 10 m2"lik kısmının mülkiyetinin yine kendisine ait olduğunu açıklayarak taşınmaz üzerinde bulunan bu muhdesatların kendisine ait olduğunun tespitine ve tapuya şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “…taraflar arasında müşterek bulunan taşınmaz üzerinde belirli bir bağımsız bölümün aidiyetinin tespiti ile tapuya şerh verilmesini istemiş ise de, TMK’nun 1008 ve 1009. maddelerinde hangi ayni ve şahsi haklarına tapuya tescil ve şerh edileceğinin açıklandığını, bu nedenle bağımsız bölümleri için şerh verme olanağının olmadığını, olay ve istek konusu gözönünde tutulduğunda, bağımsız bölümler için kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulması gerektiğini, bu konunun 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 10. maddesinde düzenlendiğini açıklayarak davanın reddine…” karar verilmesi üzerine hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paylı mülkiyete tabi taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan 102 ada 6 sayılı parselin tapu kaydına göre, ¼"er payı davalılara, 2/4 payın ise davacıya ait olduğu, taşınmaz üzerinde kargir iki katlı ev ve arsası dışında bir beyanın ya da şerhin yer almadığı, davacı paylı mülkiyete konu taşınmaz üzerinde bulunan evin ikinci katı ile yüksek bacalı şöminenin ve bir katlı 10 m2 büyüklüğündeki odunluğun kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Bu konuda 634 sayılı Kanun"un 10 maddesinin uygulama yeri de olmamaktadır.
    O halde Mahkemece yapılacak iş, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespitine konu yapılan muhtesatların gerçekten davacı tarafından yapılıp yapılmadığı ve ona ait bulunup bulunmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması, yerel bilirkişi ve tanıkların TMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince, davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın muhtesata ilişkin bulunmaları nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde HMK’nun 261. maddesi gereğince yerel bilirkişi ve tanıklar yüzleştirilerek aykırılığın giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişiden muhdesatları taşınmaz üzerinde göstermesinin istenmesi, rapor ve kroki alınması gerekmektedir.
    Bundan ayrı, TMK’nun 1008 ve devamı maddelerinde hangi hakların tapu kütüğüne şerh verileceği ve 1012. maddesinde ise hangi hakların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterileceği açıklanmıştır. Kural olarak, Kadastro Mahkemelerinde açılan davalarda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde ya da şerhler hanesinde gösterilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19. maddesi gereğince mümkündür. Ancak, bu madde sadece Kadastro Mahkemelerinde açılan davalar bakımından uygulanmaktadır. Aynı Kanun"un 33. maddesinde yer alan ve genel nitelikte maddeler olup, genel mahkemelerde de uygulanması gereken 14, 15, 17, 18, 20, ve 21. maddeleri arasında da 19. maddeye yer verilmemiştir. Anılan 19. maddenin genel mahkemelerde uygulama olanağı görülmemektedir.
    Söz konusu muhdesatlar kadastro tespitinden önce yapılmış olsa 102 ada 6 sayılı parsele ait kadastro tutanağının 30.04.2010 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle bu tarihten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. fıkrasında yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre henüz geçmemiş bulunmaktadır. Dolayısıyla bu davanın görülmesi kadastrodan önceki neden de olsa mümkündür. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılmasıyla yetinilmesi yönünde HGK’nun 07.05.1986 tarih ve 1985/1-281 Esas, 1986/490 karar sayılı kararı bu yönde yol gösterici nitelikte bulunmaktadır. Anılan HGK kararına göre; “..evin kendisine ait olduğu konusunda tapu kütüğüne şerh verilmesi mümkün değil ise de, beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesi gerekir..” aynı yönde YKD’nin aralık 2012 sayısında yayınlanan 8. Hukuk Dairesi"nin 26.06.2012 tarih ve 2012/6360 Esas, 2012/6512 Karar sayılı kararı da bu yönde yol gösterici niteliktedir. Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında taraf delilleri toplanıp istek hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi