
Esas No: 2014/43896
Karar No: 2019/2918
Karar Tarihi: 26.02.2019
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/43896 Esas 2019/2918 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Müştekinin, sanığı tanıdığını ve işten ayrılması nedeniyle kendisini sorumlu tuttuğunu, olay tarihinde de telefonla arayıp kendisini de tanıtarak hakaret ve tehdit ettiğini beyan ettiği, sanığın ise müştekiyi tanıdığının söyleyerek suça konu görüşmenin yapıldığı telefon hattının kendisine ait olmadığını ve müştekiyi aramadığını söylediği olayda, TİB kayıtlarına göre, bahsi geçen hattan müştekinin arandığının sabit olması, aynı hattan sanığın kardeşi ile görüşmeler yapıldığının tespit edilip, yine sanığı tanıyan tanık ...’nın da aynı numaradan arandığının anlaşılması karşısında, dosya içerisinde bulunan görüşme kayıtlarında isimleri görülen diğer kişilerin de araştırılarak sanıkla bağlantıları olup olmadığı tespit edildikten sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, müştekinin beyanına neden itibar edilmediğinin de açıklanması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-Sanığın eylemlerinin sabit kabul edilmesi halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, yine sanığa isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.