3. Hukuk Dairesi 2017/1613 E. , 2017/5654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkiline ait dükkan vasfındaki taşınmazda 01.12.2012 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı ..."nın kiracı diğer davalı ..."in ise müteselsil kefil olduğunu, davalı kiracının, müvekkiline ait taşınmazda kiracı iken kiralananı sözleşme tarihinden önce tahliye ettiğini, Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/59 D.iş sayılı dosyası kapsamında kiracının verdiği zararın tespit edildiğini belirterek 9.025 TL hor kullanma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak bedeli üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın kiralandığı tarihte 7 yıldır boş bekleyen, duvarları rutubetten yıkılmış, pencereleri kırık, merdiven basamakları çürümüş, duvar kağıtları yırtılmış, kalorifer tesisatları çalışmaz halde, elektrik tesisatının çalışmaz bir durumda olduğunu, mecura pekçok masraf yapıldığını, kiraya verenin bilgisi dahilinde zorunlu tamiratlar yapıldığını, zorunlu masrafların kira bedelinin indirilmesi talebini davacının kabul etmediğini, mecur 14 ay kullanıldıktan sonra masrafların kiradan mahsup edilmesi talebi yerine getirilmeyince 07.04.2014 tarihinde kullanıma hazır şekilde tahliye edilerek teslim edildiğini, yapılan faydalı masrafların mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı kefil ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile Ankara 17. İcra Müdürlüğü"nün 2014/12565 esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın, 6.265 TL alacak yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının hor kullanma tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 01.12.2012 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve kiralanan taşınmazın tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlarında, taşınmazın temiz ve kullanılabilir vaziyette teslim edildiği, tahliye durumunda aynı şekilde sağlam ve kullanılabilir vaziyette teslim edileceği, yapılacak kiracı tarafından yapılacak her türlü masraf için kiracının tazminat talep edemeyeceği kararlaştırılmış olup özgür irade ile belirlenmiş bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi esas olup taraflar serbest iradeleri ile oluşturdukları kira sözleşmesi ile bağlıdır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 316. (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, davada dayanılan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasarların münhasıran kötü kullanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirtilmemiş, kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payı dikkate alınmamıştır. Mahkemece, bu husus üzerinde durulup yeniden bilirkişilerden denetime elverişli ek rapor alınarak hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile de orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülerek davalının sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere davalı yararına hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.