Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 37/1, 282/1,
52/2, 52/4, 53, 63 ve 1412 sayılı CMUK’nın 326/son
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında; TCK’nın 37/1, 282/1,
52/2, 52/4, 53, 58/6, 63 ve 1412 sayılı CMUK’nın
326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında kurulan 31.01.2012 günlü mahkumiyet hükmü, eylemlerinin suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması suçunu oluşturacağı gerekçesi ile Yargıtay Yüksek 9. Ceza Dairesinin 2013/13848 esas ve 2014/10738 karar sayılı ilamı bozulmuş ise de, 25.10.2008 günü çalınan kamyonete, ruhsatta her hangi bir değişiklik yapmadan başka bir aracın şase numarası ve motorunu monte etmek şeklindeki eylemlerinin TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve UYAP’tan yapılan kontrolde motor ve şase numarasını değiştirdikleri bir başka aracı sahte olarak ruhsata bağlayıp ...’e sattıkları ve bu eylemleri nedeni ile açılan kamu davasının Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/1329 esas sayılı dosya ile derdest olduğunun anlaşılması karşısında; anılan dosya ile temyize konu dosyanın
birleştirilmesi ve Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün ve 2013/11-197 esas - 2014/202 karar sayılı ilamı da gözönünde bulundurularak atılı suçun zincirleme şekilde işlenip işlenmediği değerlendirildikten sonra hukuki durumun buna göre tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Hükmolunan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sonuç ceza yönünden kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.