16. Ceza Dairesi 2015/2092 E. , 2017/3689 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Silahlı terör örgütüne üye olmak : 5272 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
(Sanıklar ..., ..., ... Meriç, ..., ... ve ... haklarında)
2- 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (Sanıklar ..., ...,...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarında verilen kararlara yönelik yapılan incelemede;
PKK/KONGRA-GEL terör örgütünü bir devlet sistemi gibi yapılandırmayı hedefleyip birimlerini ve üyelerini sistematik bir yapıya kavuşturmaya amaçlayan, örgütün yasama meclisi KONGRA-GEL tarafından kabul edilip sistemin anayasası olarak nitelendirilen KCK (Koma Civaken Kürdistan) sözleşmesinde, KCK ile PKK"nın ideolojik, ahlaki, felsefi ve örgütsel bağlantısının açıkça vurgulandığı ve KCK yapılanması bakımından PKK"nın amaç ve stratejisinin benimsendiği,
KCK sözleşmesinin 4. maddesinde genel örgütsel değerlendirmeler yapılarak; "b" fıkrasında "Komâ Ciwaken Kürdistan; bir devlet sistemi olmayıp, devlet olmayan ve sınırları esas almayan demokratik bir sistem olduğundan, başta kadınlar, gençler vb. emekçiler olmak üzere, halkın tüm kesimlerinin, halk ve toplulukların kendi demokratik örgütlenmesini yaratmasını, politikayı doğrudan ve özgür, eşit KCK yurttaşlığı temelinde yerelde kendi özgür yurttaşlık meclîslerinde öz ve yeterlilik ilkesine göre yapmasını sağlamaktır" şeklinde tanımlandığı,
KCK sözleşmesinin 11. maddesinde bu yapının kurucusu ve önderinin yasadışı PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah ÖCALAN olduğunun belirtildiği,
KCK sözleşmesinin 12. maddesinde örgütün sözde yasama meclisi olarak değerlendirilen PKK- KONGRA-GEL"in yapısı ve çalışmasından bahsedildiği,
KCK sözleşmesinin Eyalet ve Bölge Örgütlenmesi üst başlığındaki 21. maddesinde; "Ülkenin coğrafi ve etnik-kültürel özelliklerine göre ayrıştırılması ile eyalet-bölgeler oluşturulur ve bu temelde örgütlenerek demokratik konfederalizm sistemi içinde yer alır, eyalet-bölgelerin karar organı eyalet-bölge meclisleridir. Meclislerin sayı ve bileşimleri nüfus yoğunluğu ve örgütlülük durumuna göre belirlenir. Eyalet-bölge meclislerinin üye sayılarının yarısı doğrudan ve eyalette yaşayan halk tarafından serbest seçimle, diğer yarısı ise söz konusu eyalet- bölgedeki özgür toplum meclisleri ve konfederalizmin bileşen ve örgütlerinin durumlarına göre uygun düzenlenmiş kota sistemi ile belirlenir, çalışma düzeninde Kongra-Gel ve Halk Meclisi sistemlerini esas alır."
Eyalet-bölge meclisi söz konusu, eyaletteki halkın yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevlidir. Yılda iki kez toplanır ve gündemini tamamlayana kadar çalışır. Eyalet meclisi eyalet koordinasyonunu seçer ve faaliyetlerini denetler" şeklinde düzenleme yapıldığı,
KCK sözleşmesinin yukarıda yazılı bulunan 21. maddesindeki eyalet-bölge örgütlenmesi kapsamında aynı sözleşmenin 18 ve 22. maddeleri gereğince bir örgütsel yapının oluşturulduğu, bu örgütsel yapının KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN/ TÜRKİYE MECLİSİ (KCK/TM) şeklinde isimlendirildiği,
Bu bilgilerden yasadışı silahlı PKK KONRA-GEL terör örgüt adına faaliyet yürüten KCK/TM"nin örgütsel yapısının, ülkemizde terör örgüt adına örgütsel faaliyetler düzenlemek için KCK sözleşmesinin 14. maddesi gereğince "Siyasi, Sosyal, Ekolojik ve Yerel Yönetimler, Hukuk, Dış İlişkiler, Azınlıklar ,İnanç Gruplar vb" gibi alan merkezlerini kurarak yapılandırdıkları, KCK/TM üyelerinin yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün örgütsel faaliyetlerini organize ettikleri, eylemler ve yapmış oldukları faaliyetler ile ilgili toplantılar yaparak karar aldıkları, yerel yönetimler üzerinde KCK yapısından kaynaklanan sözde yetkilerini kullanarak yerel yönetimleri yönlendirdikleri, kent meclislerini oluşturarak ideolojik alan, siyasal alan, sosyal alan, ekonomik alan ve halk savunma alan merkezlerini kurup gençlik ve kadın örgütlenmelerini devam ettirdikleri, KCK/TM mensupların yasadışı silahlı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünden bahsederken örgüt, hareket şeklinde isimler kullandıkları, örgütün hükümlü elebaşı ..."dan bahsederken ise "ÖNDERLİK" ifadesini kullandıkları,
Sonuç olarak; KCK/TM-DEK yapılanmasının; terör örgütünün son dönem yapılanması olan KCK yapılanmasında daimi komiteler içerisinde ve KCK yönetmeliğinin 14. maddesinde düzenlenen sosyal alan merkezi içerisinde, Emekçiler bölümü kapsamında faaliyet gösterdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."in suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş olduğundan verilen mahkumiyet kararları yönünden; sanıklar ..., ..., ..., ...
ve ..."ya yüklenen suçun sabit olmadığı ve yeterli delil elde edilemediği gerekçeleriyle sanıklar hakkında verilen beraat kararları yönünden, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraat kararları ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet kararları ve sanık ... hakkında verilen beraat kararı yönünden yapılan incelemede;
1-a)Silahlı örgüte üye olmak; örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır.
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."in KCK/TM-DEK yapılanması içerisinde yer aldıkları ve bu yapı içerisinde örgüt faaliyeti yürüttüklerinin, bu yapı içerisinde talimat aldıklarının anlaşılamadığı ve tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmeyen sanıkların, mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraatleri yerine yasal ve yerinde bulunmayan gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b) Kabul ve uygulamaya göre de,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında verilen beraat kararı ile ilgili olarak;
Dosyada mevcut iletişim tespit tutanakları, U2, C8 nolu tapeler ve elektronik posta 14 dikkate alındığında, KCK/TM-DEK üyesi olan sanıklar ..., ..., ... ve ... ile irtibatı bulunan, bu kişilerden sürekli olarak DEK yapılanması hakkında bilgi alıp gelişmeleri takip ederek talimat veren ve yönlendirmelerde bulunan, Diyarbakır"da düzenlenen DEK Genel Kurulundan haberdar olan, kendisine ait bir ekibi bulunan ve KCK/TM-DEK Ege Bölgesi eski sorumlusu olan, KCK/TM-DEK tüzüğünden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmemesi, yapılanmadan izin almadan milletvekili adayı olması sebebiyle KCK/TM-DEK Merkezi Disiplin Kurulu tarafından yetkileri elinden alınan, böylece organik bağ ve hiyerarşik yapı içerisinde süreklilik, çeşitlilik gösteren eylemleri nedeniyle silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan sanığa atılı suçun sübut bulduğu gözetilmeden TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca mahkumiyeti yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.