
Esas No: 2016/7341
Karar No: 2017/3750
Karar Tarihi: 19.04.2017
Silahlı terör örgütüne üye olma - Mala zarar verme - Görevi yaptırmamak için direnme - Resmi belgede sahtecilik - Terör örgütü propagandası yapma - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Patlayıcı madde bulundurma - Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7341 Esas 2017/3750 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/7341 E. , 2017/3750 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Mala zarar verme,
Görevi yaptırmamak için direnme, Resmi belgede
sahtecilik, Terör örgütü propagandası yapma, 2911
sayılı Kanuna muhalefet, Örgüte üye olmamakla
birlikte örgüt adına suç işleme, Patlayıcı madde
bulundurma, Genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması
Hüküm : A-Sanık ... hakkında;
1-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62,
53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK’nın 37, 174 1-2, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 52, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
3-11.09.2011 tarihli mala zarar verme suçundan;
TCK’nın 37, 152/ 1-a, 2-a, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
4-29.10.2011 tarihli mala zarar verme suçundan;
TCK’nın 37, 152/1-a, 2-a, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
5-24.06.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK’nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
6-30.06.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK’nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
7-05.07.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK"nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
8-10.08.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK’nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
9-30.09.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK’nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
10-15.11.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; TCK’nın 37, 170/1-c, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
11-Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın
204/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
12-15.11.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme
suçundan; TCK’nın 265/1-3-4, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
13-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçu hakkında;
kovuşturmanın ertelenmesi,
B-Sanık ... hakkında;
1-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62,
53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK’nın 37, 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 52, 53, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
3-15.11.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması suçundan; hükmün açıklanmasının geri
bırakılması,
4-15.11.2011 tarihli terör örgütü propagandası yapma
suçundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
5-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan;
kovuşturmanın ertelenmesi,
6-15.11.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme
suçundan; hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
C-Sanık ... hakkında;
1-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan;
kovuşturmanın ertelenmesi,
2-Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç
işlemek suçundan; TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri
delaletiyle 314/2, 220/6, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : O yer Cumhuriyet savcısı, sanık ...
müdafii, sanık ... müdafii, sanık ...
Artış müdafii
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmü yasal süresi içinde temyiz ettikten sonra 10.10.2016 tarihli dilekçesi ile temyizden vazgeçmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısının temyiz istemine ilişkin olarak inceleme yapılmamış; sanık ... hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde belirtilen silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan kamu davası açıldığı halde, bu suçtan hüküm kurulmadığı görülmekle, atılı suçtan zamanaşımı süresinde karar verilebileceği gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanıklar hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet, sanık ... hakkında 15.11.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, terör örgütü propagandası yapmak ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, anılan karara yapılan itiraz yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, itiraza ilişkin olarak gereğinin merciince yerine getirilmesine; CMK"nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar aynı Kanunun 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, 15.11.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme, resmi belgede sahtecilik, 11.09.2011 tarihli mala zarar verme, 29.10.2011 tarihli mala zarar verme, 24.06.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 30.06.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 10.08.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması; 15.11.2011 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi; sanık ... hakkında örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan
hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise,
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunu düzenleyen 5237 sayılı TCK"nın 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6763 sayılı Kanunun 15. maddesi ile yapılan değişikliklerin sanıklar ... ve ...’ın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede,
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkralarındaki TCK 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratlar sonuca etkili görülmemiş; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında 05.07.2011 ve 30.09.2011 tarihli olaylara ilişkin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Meydana gelen patlama olaylarında iş yerleri zarar gören mağdurların şikayetten vazgeçtiği gerekçesiyle mala zarar verme suçundan düşme kararı verilmişse de, TCK’nın 152. maddesinde düzenlenen nitelikli mala zarar verme suçunun şikayete tabi suçlardan olmadığı gözetilerek, sanığın eylemlerinin TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri kapsamında değerlendirilmesi ve en ağır cezayı gerektiren yakarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sadece genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK"nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.