16. Ceza Dairesi 2016/7025 E. , 2017/3769 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehdit, 5816 sayılı Kanuna muhalefet, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; Beraat
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında;
a) TCK’nın 106/2-d, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) 5816 sayılı Kanunun 1/1, TCK’nın 62, 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
4-Sanık ... hakkında; 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK’nın 62, 52/2-4, 53, 54, 58/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 5816 sayılı Kanuna muhalefet suç adına yer verilmemesi mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
I- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
17.01.2000 tarihinde örgüte yönelik İstanbul/Beykoz"da Hizbullah terör örgütüne yönelik yapılan operasyonda; özgeçmiş raporları ve bir kısım örgütsel dökümanlarda isimleri geçmekte ise de bu tarihten sonra sanıkların bu yönde örgütsel faaliyetlerinin tespit edilememesi, iletişim ve teknik-fizik takip tutanaklarının örgütsel faaliyet içermemesi ve legal bir kısım derneklerde kurucu veya üye olarak görev almanın, bu derneklerin düzenlediği etkinliklere katılmanın örgüt üyeliği için karine olarak kabul edilemeyeceği, sanıkların ev ve iş yeri aramalarında da herhangi bir suç unsuru bulunmadığı, sanıklar ..., ..., ... ve ...."nın daha önce de benzer suçlamalarla yargılandıklarının ve sanıkların örgütsel dökümanların ele geçirildiği 17.01.2000 tarihinden sonra örgütle organik bağ ve faaliyetlerini devam ettirdiklerine dair savunmalarının aksine her türlü şüpheden uzak, maddi ve kesin delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında, operasyon tarihi itibariyle örgüt ile bağlantılarının kalmadığının kabulü gerekeceğinden,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 15 yıllık kesintili dava zamanaşımının suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin
verdiği yetkiye dayanılarak 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan beraat hükümleri ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerinin sabit olmadığı kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, sanık ... hakkında tehdit ve 5816 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
1- Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden;
19.12.2010 günü ... isimli şahsın evinde yapılan aramada ele geçen dökümanlarda sanıkların ad ve iletişim bilgilerinin yer aldığının kabul edilmiş olması karşısında, ... isimli şahsın dosyasının getirtilip incelenerek söz konusu arama işleminin CMK"nın 119 ve 134. maddelerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığının, ele geçen dökümanların kim tarafından ve hangi tarihte oluşturulduğunun, adı geçen şahıs ile sanıklar arasında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığının, sanık ..."nin dökümanda yazılı telefon numarasının kendisine ait olmadığını savunması nedeniyle bu numaranın sanığa ait olup olmadığı ve sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespitinden sonra, sanıkların başkaca örgütsel faaliyetlerinin tespit edilememesi ve legal olarak faaliyet gösteren bir kısım derneklerde kurucu veya üye olarak görev almanın, bu derneklerin düzenlediği etkinliklere katılmanın örgüt üyeliği için karine olarak kabul edilemeyeceğinin, sanıkların ev ve iş yeri aramalarında da herhangi bir suç unsuru bulunmadığı, sanık ..."ın 17.01.2000 tarihinde ele geçirilen örgütsel dökümanlarla ilgili olarak daha önce de yargılandığı gözetildiğinde, terör örgütü üyeliğinin her sanık bakımından ayrı ele alınarak, her bir sanığın terör örgütüne katılma iradesinin olup olmadığı, terör örgütü ile organik bağ içine girerek yoğunluk, çeşitlilik ve süreklilik gösteren eylemlerde bulunup bulunmadığı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Sanık ... hakkında tehdit ve 5816 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümler yönünden;
a) Sanık müdafiinin tehdit suçu yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanık ..."in kendi internet hesabından yaptığı "..."in izinden gitmeyin lo, yazık olur ha" şeklindeki paylaşımı nedeniyle, katılanın sanığa "çakma ... " başlığı altında yazdığı özel mesaj üzerine sanığın da katılana tehdit içerikli mesaj göndermesi şeklinde gerçekleşen şahsi olayda, tehdit suçunu terör örgütünün faaliyeti kapsamında gerçekleştirdiğine dair delil bulunmayan sanık hakkında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırım yapılamayacağının gözetilmemesi,
b) 5816 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden ise, sanığın kendisine ait e-mail adresinden, başka bir şahısla karşılıklı olarak mesajlaşmaları sırasında Atatürk"ten bahsetmeksizin sadece Kemalizm ideolojisi hakkındaki kaba sövme sözlerinin ne şekilde Atatürk"ün hatırasına hakeret suçunu oluşturacağının karar yerinde tartışılmaması ve söz konusu mesajların başkaları tarafından görülmesinin mümkün olmaması nedeniyle, 5816 sayılı Kanunun 1/1. maddesindeki aleniyet unsurunun bulunmaması karşısında, Atatürk"ün hatırasına hakaret suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, başka suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.