16. Hukuk Dairesi 2020/10060 E. , 2021/1636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... İlçesinde 1990 yılında yapılan kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1047 parsel sayılı 693,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, davalı ... ...’ün işgalinde olduğu şerh verilmek suretiyle, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edildikten sonra, Hazine, Orman İdaresi ve gerçek kişilerin tespite itirazı üzerine Karacabey Kadastro Mahkemesinin 1991/126-346 sayılı kararı ile taşınmazın 187,76 metrekaresinin orman sınırları içinde kalması nedeniyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, kalan 505,99 metrekarenin ise bahçe vasfıyla, fen bilirkişi raporuna ekli korkide (A) harfiyle gösterilen 90,16 metrekaresinin ..., (B) harfiyle gösterilen 155,98 metrekaresinin ..., (C) harfiyle gösterilen 259,85 metrekaresinin ... kullanımında olduğu şerh verilmek suretiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş ve bu hüküm, Yargıtay denetiminden geçerek 04.01.1993 tarihinde kesinleşmekle tapuya tescil edilmiştir. Bilahare 3402 sayılı Yasa"nın Ek- 4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosuna esas olmak üzere düzenlenen güncelleme listesi ile, 505,99 metrekare yüzölçümündeki 1047 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı davalılar ... ... ve ...isimli kişiler adına güncellenerek 16.11.2009 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., ... kullanımındaki taşınmaz bölümünü 2007 yılından beri kendisinin kullandığını ileri sürerek asliye hukuk mahkemesinde, diğer davacılar ... ve ... ise, taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımlarında bulunduğu iddiasıyla adlarına zilyetlik şerhi verilmesi talebiyle kadastro mahkemesinde 5.10.2012 ve 12.10.2012 tarihlerinde ayrı ayrı dava açmışlardır. Kadastro mahkemesince, davacılar ... ve ...’ın davası yönünden verilen görevsizlik kararına istinaden dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve bu mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacı ...’in davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacıları ... ve ...’ın davalarının kabulüne, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen bölümün davacı ..., (B) harfiyle gösterilen bölümün davacı ... ve (C) harfiyle gösterilen bölümün davacı ...’in kullanımında olduğuna yönelik şerh verilmesine, davacı ... ve ...’ın kullandıkları alanların belirlenmesinde aynı krokide mavi kesik çizgilerle gösterilen hattın esas alınmasına karar verilmiş; hüküm davacı ..., davalı ... ..., davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacılar, kadastro sonucunda orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazda lehlerine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Kural olarak bu davaların niteliği gereği husumetin taşınmazın maliki olan Hazine"ye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunlu olup, davanın kabulü halinde yargılama giderlerinden adı geçenler sorumludur. Öte yandan, davacıların talebi mülkiyet hakkına yönelik olmayıp, taşınmazdaki kullanım hakkının belirlenmesi ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesi istemine ilişkin olduğundan, maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 3. bendinin çıkartılarak yerine “Alınması gerekli 27,70 TL harcın fazla alınan 540,06 TL den mahsubu ile bakiye 512,36 TL"nin karar kesinleştiğinde davacı ...’e iade edilmesine” ibaresinin yazılmasına; 6. bendinde yer alan “ve ...’den” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, ayrıca aynı bentteki “11.215,55 TL” rakamının hükümden çıkarılarak yerine “1.500,00 TL” sayısının yazılmasına; 8. bendinde yer alan “davacı ...’den alınarak” ibaresi hüküm yerinden çıkarılarak hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.