12. Ceza Dairesi 2018/3760 E. , 2018/7888 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddine, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacı vekilinin 13.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacının silahlı terör örgütü üyeliği isnadıyla 07.01.2012 tarihinde yakalanıp gözaltında kaldıktan sonra 10.01.2012 tarihinde tutuklandığını, bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra soruşturma savcısı tarafından serbest bırakıldığını, halen soruşturmanın tamamlanıp iddianamenin düzenlenmediğini ve davacının hakim önüne çıkarılmadığını, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141/1-d maddesinde, kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan kişilerin maddî ve manevî her türlü zararlarını devletten isteyebileceklerinin belirtildiğini, yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinin 3. fıkrasında, bu maddenin l-c fıkrasında öngörülen koşullar uyarınca gözaltına alınan veya tutuklu durumda bulunan herkesin derhal bir yargıç veya adli görev yapmaya yasayla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılacağının, kişinin makul süre içinde yargılanmaya veya adli kovuşturma sırasında salıverilme hakkına sahip olduğunun ve salıverilmenin, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabileceğinin, aynı maddenin 5. fıkrasında ise bu madde hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir gözaltı ve tutuklama işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkının bulunduğunun düzenlendiğini, bu kapsamda CMK"nın 141/1-d ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddesinin ihlal edildiğinden bahisle tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında,
Soruşturmanın makul bir sürede tamamlanıp tamamlanmadığının ve davacının makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılıp çıkarılmadığının, dolayısıyla davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi açısından, tazminat talebinin dayanağı olan soruşturma dosyası ve özellikle davacı (sanık) hakkında düzenlenmiş olan gözaltı ve ifade tutanakları, tutuklama kararı, tutuklama ve tahliye müzekkereleri başta olmak üzere gerekli bütün karar, tutanak, müzekkere ve belgeler ayrıntılı olarak incelenerek soruşturmaya konu olayın ve savcılıkça yapılan işlemlerin kapsamı ve niteliği belirlenip davacının iddialarının gerekçelendirilerek değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de;
1- Vekalet ücreti açısından maddi ve manevi tazminat taleplerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat yönünden davalı lehine 1.500 TL vekalet ücretine hükmolunması,
2- CMK’nın 324/2. maddesine aykırı olacak şekilde yargılama giderleri konusunda hüküm kurulmaması,
3- Hükmün verildiği duruşmaya iştirak eden Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin duruşma tutanağında gösterilmemesi ile ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün gerekçeli karar başlığında, ""Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat"" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.