
Esas No: 2016/12469
Karar No: 2018/10595
Karar Tarihi: 13.12.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12469 Esas 2018/10595 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.....
Dava, itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, takibin icra masrafları ve vekalet ücreti yönünden devamına karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.01.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan davalı hakkında, 5335 sayılı Yasanın 30’uncu maddesi kapsamında kalan .. . öğretim üyesi olarak çalıştığının tespiti üzerine, davacı Kurum tarafından 01.01.2005-25.10.2009 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen aylıkların tahsili amacıyla takip yapıldığı, takibe itiraz nedeniyle itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemi ile eldeki davanın açıldığı, ancak, davalının, yargılama sırasında yürürlüğe giren, 6552 sayılı Kanunun 81. maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 60. maddesi hükmünden faydalandığı anlaşılmaktadır.
Hukuki nitelik olarak 6552 sayılı Kanun kapsamında tarafların yapılandırma sözleşmesi imzalaması davaya son veren bir sulh işlemidir. Davalı, davacı Kuruma olan borcunu kabul ederek, yapılandırma şartlarından yararlanmak istemiş, Kurum da bir kısım alacaklarından vazgeçmek suretiyle davalı istemini kabul etmek suretiyle davalının borcunu ödemesini ve dolayısıyla alacağının tahsilini sağlamıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 314 ve devamı maddelerine göre, Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Sulh, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bir olaydır.
Sulh müessesesinin de içinde bulunduğu bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Bu halde, mahkemece, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Bu çerçevede, eldeki gibi Kurumun alacağının tahsili için yürüttüğü icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davalarında da icra takip masrafları ve vekâlet ücretinin dahi, yapılandırma sözleşmesi içerisinde kalması nedeniyle, dava konusunun tümü hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gereğinin dikkate alınmaması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm fıkrasının;
1) 1 nolu bendinin ikinci paragrafında yer alan (Takibin icra masrafları ve vekalet ücreti yönünden devamına) ibaresinin silinmesine,
2) 3 nolu bendinin tamamen silinmesine,
Hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......