17. Hukuk Dairesi 2014/7683 E. , 2017/467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkil şirketin Birleşik Ürün Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı ve ... Paz. AŞ" nin kiracısı bulunduğu ve davalılardan ... Gıda İhtiyaç Mad. San. Tic. Ltd. Şti"nin maliki olduğu ... Mah Akeller Cad NO: 90 Söke adresindeki gayrimenkulde çıkan yangın sonucu hasar meydana geldiğini, diğer davalı şirketin ise yine aynı taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu ve yangına sebebiyet verdiğini, hasar neticesinde müvekkili şirket tarafından sigortalısına 18.491,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemeden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek tazminatın rücuen davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, aynı olay ile ilgili olarak; taşınmaz malikinin asıl davada belirtildiği gibi ... olmayıp bu şirketin kiraya veren konumunda bulunduğunu, riziko adresindeki taşınmazın asıl maliklerinin ... ve ... olduğunu belirterek müvekkili Şirket tarafından sigortalısına yapılan 18.491,00-TL nin davalılardan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ....Halı ve Mob. İnş. Petrol Tek.Gıda Paz. San. Tur. Ltd. Şti vekili, müvekkili şirketin yangından dolayı kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
... ile ... ve ... vekili, ... Pazarlama AŞ"nin ... AŞ"ye yaptırdığı poliçe numarasının 6235439 olduğunu, dosyaya sunulan poliçenin 2002100006256656 nolu sigorta poliçesi olduğunu, sigorta poliçesinde ... AŞ"nin imzasının olmadığını, sigorta poliçesinde belirtilen riziko adreslerinde ...Cad No:90 ... adresinin bulunmadığını, sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında olmayan zararın ilgilisine ödendiğini, bu nedenle hatır ödemesinin müvekkillerden tahsilinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, riziko adresinin poliçe teminatında olmadığı ve davacı tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine,karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava Bileşik Ürün Abonman Sigorta Poliçesi ve Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında davacı yanca sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki çekişme, yangının meydana geldiği adresin sigorta poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davacı ile dava dışı sigortalı ... Paz. A.Ş. arasında 31.01.2009/2010 vadeli Bileşik Ürün Abonman Sigorta Poliçesi ve Ülker Grubu ... Pazarlama AŞ 2009-2010 Dönemi Yangın Sigorta Poliçesi akdedilmiş olup bu poliçelerde belirtilen riziko adresleri arasında her ne kadar davaya konu depo bulunmamakta ise de "... Şirketleri Bina Makine Emtea Sigortaları Açıklamaları ve Özel
Şartları"nın 16. maddesinde; "poliçede belirtilen emtealar yukarıda belirtilen adreslerde bulunmakla birlikte; Türkiye sınırları içerisinde muhtemelen kiralanacak, satın alınacak, veya emanet olarak konulacak ve/veya sigortalı tarafından sehven beyan edilmeyen adreslerdeki muhtelif depolarda bulunan ve/veya bulunabilecek olan her nevi emtealarda poliçede sigortalı emtea bedelinin %10 una kadar işbu poliçe kapsamına dahildir" ibaresi ve Bileşik Ürün Abonman Sigorta Poliçesinde ise "iş bu poliçede 2009 Ülker Özel Şartları geçerlidir" ibaresi mevuttur.
Bu durumda mahkemece riziko adresinin poliçe teminatı içerisinde kalıp kalmadığı yönünden, mevcut poliçeler ile .... Şirketleri Bina Makine Emtea Sigortaları Açıklamaları ve Özel Şartlarındaki hükümler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.01.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.