17. Hukuk Dairesi 2014/21062 E. , 2017/486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.01.2017 Salı günü asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili Av. ... geldi. Asıl ve birleşen davalar davalısı ... vekili Av. ... geldi. Birleşen davada davalı ... vekili Av. ... geldi. Asıl ve Birleşen davada davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacılar vekili asıl ve birleşen davanın davalısı ... vekili ve birleşen davanın davalısı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Esas ve birleştirilen davacının davacısı ... vekili, davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı ... parsel nolu taşınmazı 11.11.2009 tarihinde asıl ve birleşen davaların davalısı ...’ye, onun da 13.1.2010
tarihinde birleşen davada davalı ...’a sattığını, birleştirilen davanın davacısı ... vekili, davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı ... ve ... parsel nolu taşınmazları 11.11.2009 tarihinde asıl ve birleşen davaların davalısı ...’ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, dava konusu taşınmazların borç nedeniyle satıldığını ve satış bedeli ile borçların ödendiğini belirterek davaların reddini savunmuştur.
Asıl ve birleşen davaların davalısı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, davacı ile borçlunun akraba olması nedeniyle alacağın muvazaalı olma ihtimali bulunduğunu, dava konusu üç taşınmazın ipotekle ve rayiç bedelle alındığını belirterek davaların reddini savunmuştur.
Birleşen davada davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın iyiniyetle ve banka kredisi kullanılarak alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, taşınmaz değerlerinin karşılığının verildiği, İİK’nun 280 maddesinde belirtilen şartların mevcut olmadığı gerekçesiyle esas ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, esas ve birleştirilen davaların davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK’nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ve tapu dışı ödemeler ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedel arasında misli fark bulunmamaktadır. Ancak borçlu ile asıl ve birleşen davada davalı ... arasında yapılan 4.11.2009 tarihli adi satış sözleşmesi gereğince dava konusu 265, 269, 270 parsel nolu taşınmazlarının üzerindeki ipotekle birlikte 200.000 TL karşılığı borçlu tarafından asıl ve birleşen davada davalı ...’ye satıldığı, satış bedeli olan 200.000 TL’den 37.650 TL’sinin ipotek bedeli olarak ilgili bankaya,
126.473 TL’sinin borçlunun davalı 4.Kişi ...’a ait ... Tarım İlaçları Gübre Gıda Nakliye İnş. Tic. Ltd. Şti’ne olan borcuna karşılık anılan şirkete (19.2.2010, 30.10.2009 20.11.2009, 21.11.2009 keşide tarihli çekler nedeniyle) bakiye 35.877 TL’nin de 11.11.2009-23.11.2009 tarihleri arasında düzenlenen beş adet senet karşılığı davalı borçluya ödeneceğinin belirlendiği, anılan sözleşme altında tanık olarak davalı 4.kişi ...’ın oğlu ...’ın da imzasının bulunduğu ve ayrıca duruşmada tanık olarak dinlendiği görülmektedir.
Gerek 4.11.2009 tarihli adi satış sözleşmesinin içeriği gerekse tanık beyanlarından davalı 3.kişi ... ve davalı 4.kişi ...’ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu, aciz halinde olduğu anlaşılan borçlunun aynı gün üç taşınmazını davalı ...’ye satmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gibi anılan satışların mal kaçırma amacıyla yapıldığının dosyadaki mevcut delillerden anlaşılması nedeniyle esas ve birleştirilen davaların kabulü ile dava konusu tasarrufların İİK’nun 280/1 madde gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı gerekçeyle davaların reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle esas ve birleştirilen davaların davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davanın davalılarından alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen davanın davacılarına verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davanın davacılarına geri verilmesine 24/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.