17. Ceza Dairesi 2018/4754 E. , 2018/13705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında mahkemenin 17.12.2013 tarihli kararıyla mahkumiyet kararı verildiği, bu kararın sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, sanık müdafiinin ilk temyiz dilekçesinde temyiz tarihinin 19/12/2013 olarak yazdığı ama bu dilekçede hakim havalesinin olmadığı, ikinci temyiz dilekçesinin havale tarihinin ise 30/12/2013 olduğu, temyiz formunda ise temyiz tarihinin 30/12/2013 olarak gözüktüğü, UYAP"tan yapılan incelemede müdafiinin verdiği ikinci temyiz dilekçesinin yer aldığı ve temyiz tarihinin ise 30/12/2013 olması sebebiyle temyiz tarihinin tam anlaşılamamış olmasından dolayı dosyanın merciine iade edildiği, iade üzerine 11.07.2018 tarihli tutanak ile UYAP sistemine 30.12.2013 tarihli süre tutum dilekçesinin aynı gün sisteme temyiz dilekçesi olarak kaydedildiği, 24.12.2013 tarihli "Hasta ...’ın 7 gün istirahati uygundur" şeklindeki raporun da dosyada mevcut olduğunun bildirildiği anlaşılmakla; sanık ... müdafii süresinden sonra hükmü temyiz etmiş ise de; süre tutum dilekçesi ile sunulan iş göremezlik raporu da nazara alınarak sanık ... müdafiinin eski hale getirme talebinin ve temyizin süresinde yapıldığının kabulü ile yapılan incelemede;
Sanığın, müştekiler ... ve ...’a yönelik eylemlerinin TCK"nın 116/2. 116/4. 35. maddelerinde düzenlenen iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturma ihtimaline karşılık zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları ile müşteki ...’a hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Birden fazla sanığın aynı anda eylemi gerçekleştirmiş olması nedeniyle, TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından, hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3.fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerek itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Polatlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/555 Esas ve 2009/29 Karar sayılı ilamında sanığın 15-18 yaş aralığında suça sürüklenen çocuk olarak mahkumiyetine karar verilmiş olması sebebi ile TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükmün yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnamye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMUK 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında TCK’nın 53. ve 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin tüm bölümler çıkarılarak yerine "Sanık hakkında TCK’53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı doğrultusunda uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında müşteki ...’e karşı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müşteki ...’in duruşmadaki beyanlarından ve tüm zararlarının temyiz dışı sanıklar tarafından karşılandığına ve sanıklardan şikayetçi olmadığına ilişkin beyanda bulunduğu, sanığın da müştekiye karşı eylemini ikrar ile pişmanlığını belirtmesi iadeye rızası olmadığına ilişkin bir beyanda da bulunmamış olması karşısında müştekinin tazmin edilecek zararı kalmadığından sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükmün yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Polatlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/555 Esas ve 2009/29 Karar sayılı ilamında sanığın 15-18 yaş aralığında suça sürüklenen çocuk olarak mahkumiyetine karar verilmiş olması sebebi ile hükmün tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.