
Esas No: 2015/15625
Karar No: 2016/1108
Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15625 Esas 2016/1108 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... temsilcisi ve ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 5 parsel sayılı, 6.815,46 m2 yüzölçümlü taşınmaz tapuda orman vasfıyla ...si adına hükmen tescillidir.
Davacılar ..., ..., ... 29/11/2012 havale tarihli dava dilekçelerinde davalı ... adına tapuda kayıtlı ... köyü 101 ada 1, 4 ve 5 sayılı orman parseli içerisinde kalan ve yararlarına zilyetlikle edinme koşulları oluşan taşınmazların, ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
Yargılama sırasında davacı ... 101 ada 4 sayılı parseli, ... 101 ada 5 sayılı parseli, ... ise 101 ada 1 sayılı parseli dava ettiğini belirtmesi üzerine, mahkemece; davacı ve dava konusu edilen parsel bazında tefrik kararı verilmiş, eldeki dosyada davacı ..."in 101 ada 5 sayılı parsele ilişkin davası yönünden davanın kabulüne, ... köyü 101 ada 5 nolu parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... temsilcisi ve ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemenin 2014/331 E. - 2015/5 K. sayılı dosyası (parsel bazında davaların tefrik edildiği ana dosya) içinde yer alan ... Kadastro Mahkemesinin 2004/149 E. - 2005/18 K. sayılı dosyası ile; çekişmeli 101 ada 5 parsel sayılı kadastro sırasında ... adına belgesizden tarla olarak tesbit gören taşınmazın, ... Yönetiminin açtığı dava neticesinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle ... adına tesciline karar verildiği, kararın 23/05/2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kesin hüküm HUMK"nın 237. maddesinde (HMK’nın 303. maddesi) düzenlenmiştir. Kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için davanın taraflarının, konusunun (müddeabihinin) ve dava sebeplerinin yani davada dayanılan vakıaların aynı olması gerekir. Kesin hüküm, mahkemeleri davanın taraflarını, cüzi ve külli haleflerini (akdi ve ırsi ardıllarını), tüm kurum ve kuruluşları bağlar.
Kadastro mahkemesi dosyası içindeki ..."e ait nüfus cüzdanı örneği üzerinden nüfus kayıtlarına dayalı olarak yapılan araştırmaya göre; temyize konu dosya davacısı ..."in kadastro mahkemesindeki dosyada davalı olan ..."in oğlu olduğu ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın ..."in kullanımında iken, paylaşım sonucu davacı ..."e kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; mahkemece, ..."in külli halefi olan ..."in açtığı davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/01/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.