Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11575
Karar No: 2019/11560
Karar Tarihi: 13.11.2019

Sahtecilik - kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/11575 Esas 2019/11560 Karar Sayılı İlamı

 

 

15. Ceza Dairesi         2017/11575 E.  ,  2019/11560 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık (Değişen suç vasfı ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
HÜKÜM : Sanık hakkında;1-Sahtecilik suçundan beraat
2-TCK"nın 155/2, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine, sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... "ın katılan ... "in sahibi olduğu ... Özel Eğitim Hizmetleri isimli sürücü kursunun Pozcu Şubesinde büro memuru, yardımcı muhasebe elemanı olarak çalıştığı, katılan ..."in ise doktor olup, bu sürücü kursunda ehliyet almak için müracaat adayların muayenesini yaparak sağlık raporlarını verdiği, diğer katılanlarında sürücü kursuna müracaat ederek sürücü belgesi almaya hak kazanan ancak belgelerinde bulunan sağlık raporlarının sahte olması nedeniyle sürücü belgeleri iptal edilen kursiyerler olduğu, sanık ... "ın görev yaptığı süre içerisinde, ehliyet almak için müracaat eden kursiyerleri hafta sonları arayarak sahte olarak bastırdığı makbuz karşılığında bu kişilerden tahsil ettiği paraları uhdesine geçirdiği, bu durumun anlaşılmaması için iş yerinde bulunan bilgisayarlara eskiden hesabı bulunup borcu ödenip dosyası teslim edilen ve sürücü kursu ile ilgisi bulunmayan kişiler adına bilgisayara işlediği ayrıca sanığın katılan ... adına yaptırdığı sahte kaşeyi kullanarak kendisine müracaat eden kursiyerlere sahte sağlık raporu düzenlemek suretiyle üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, tanık ifadeleri, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delilere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
A-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında eylemini farklı zamanlarda tekrarlaması nedeniyle, TCK"nın 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
B- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
2-Sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Birinci ve ikinci seçimlik hareketle bağlantılı olarak belirtmek gerekir ki; sahteciliğin, belge üzerindeki bilgilerin bir kısmına veya tamamına ilişkin olmasının, suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kullanma mütemadi suç şeklinde de gerçekleşebilir.
Suçun oluşabilmesi için düzenlenen veya değiştirilen ya da kullanılan belgenin, gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği bu suçun temel unsuru olup, özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte (nesnel) olup olmadığı ve beş duyuyla ilk bakışta anlaşılabilir olup olmadığı, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; müşteki ve katılan kursiyeler adına düzenlenen sağlık kurulu raporlarının sahte olduğunun anlaşılması üzerine sanığa yüklenen sahtecilik suçunun oluşması için belgenin düzenlenmesi yeterli olup ayrıca kullanılmasının aranmayacağı ancak; resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte olduğu iddia edilen belgelerin iğfal kabiliyetinin bulunması gerektiği, eğer iğfal kabiliyetleri yoksa resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurları oluşmayacağı, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; yapılan sahtecilikte aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu dikkate alınarak, sağlık kurulu raporları asıllarının duruşmaya getirtilip mahkeme heyeti tarafından incelenip özellikleri zapta geçirilerek, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi