
Esas No: 2016/14747
Karar No: 2018/10833
Karar Tarihi: 19.12.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/14747 Esas 2018/10833 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
. . .
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada; davacı 01.11.2012-01.01.2013 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitini talep ettiği, mahkemece talep gibi davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, kabule konu dönemde davalı işyerinin varlığının tespiti hususunda vergi mükellefiyeti araştırılmalı, kurumdan sorulmalı, yine davalı iş yeriyle ilgili müfettiş raporu olup olmadığı araştırılmalı, ayrıca davalı işyerinden verilen dönem bodroları celp edilip re"sen belirlenecek bordro tanıkları dinlenilmeli, dinlenecek bordro tanıklarının hizmet cetveli kayıtları getirtilmeli, beyanları denetlenmeli, komşu işyeri çalışanları veya bu işyerlerinden bordroya geçmiş çalışanlar re"sen tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yapılacak araştırma sonucunda elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
. . .