19. Ceza Dairesi 2018/8610 E. , 2019/2 K.
"İçtihat Metni"
1219 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık .... hakkında yapılan yargılama sonunda, 1219 sayılı Kanun"un 41. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine dair, ....Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2012 tarih, 2010/84 Esas, 2012/331 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 16/11/2016 gün ve 2016/3334 Esas, 2016/22546 sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Sanık ..... hakkında kurulun hükme yönelik incelemede;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a-Kasıtlı suçtan erteli kısa süreli olmayan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanıklar hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanıkların sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine “5237 sayılı TCK"nun 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenilmesi ile "24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek kasıtlı suçtan erteli kısa süreli olmayan hapis cezasına
../..
mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oy birliği ile karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin 14.11.2012 gün ve 2010/84 Esas 2012/331 Karar sayılı sanıklar Turaç Kekse, Ahmet Kekse ve ..... aleyhine 1219 sayılı kanunun 41. maddesine muhalefet ve TCK"nun 39. maddesi ile bu suça iştirak suçlamasından kurulu mahkumiyet hükümlerinin sanıklar ve müdafiilerince süresinde temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesini yapan yüksek Yargıtay 19. Ceza Dairesi itiraza konu ilamı ile sanıklardan ..... aleyhine hükmedilen mahkumiyet hükmünün de onanmasına karar vermiştir.
İtirazımız aşağıda arz edeceğimiz nedenlerle yüksek daire ilamının, hükümlü ..... hakkında kurulu mahkumiyet hükmünün onanmasına dair kısmınadır.
SONUÇ VE İSTEM :
"Yüksek Dairenizin itiraza konu 16.11.2016 tarih ve 2016/3334 esas 2016/22546 karar sayılı ilamının CMK"nun 308/2-3.maddesi kapsamında itirazımıza binaen incelenmesi ve yerel mahkeme hükmünün sanık ..... yönünden BOZULMASINA karar verilmesi, bozma nedenine göre CEZANIN KALDIRILMASINA, sanık hakkında verilebilecek idari para cezasının miktarına ve eylem tarihine göre 5326 sayılı Kanun’un 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının dolmuş olması karşısında ilgili kişiye İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmesi,
İtirazımızın yerinde görülmeyip reddi halinde yukarıda arz ettiğimiz itiraz nedenlerimizin bir kez de CMK"nun 308/1-3 maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunca tartışılması ve ilamın talebimiz doğrultusunda BOZULMASI için dosyanın YÜKSEK YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA tevdii itirazen arz ve talep olunur.", isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/12/2018 tarih ve 2018/39041 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK"nun 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2-Dairemizin 16/11/2016 tarih ve 2016/3334 Esas, 2016/22546 Karar sayılı düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Suç tarihinde diş hekimi olan sanığın eyleminin 1219 sayılı Kanun"un 46. maddesi yollaması ile aynı Kanun"un 44. maddesinin ihlalini oluşturması ve anılan madde hükmünün ihlalinin idari para cezası uygulanmasını gerektirmesi karşısında; yerel mahkeme hükmünün sanık ..... yönünden BOZULMASINA, sanık hakkında hükmolunan CEZANIN KALDIRILMASINA, sanık hakkında verilebilecek idari para cezasının miktarına ve eylem tarihine göre 5326 sayılı Kanun’un 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının dolmuş olması karşısında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.