11. Hukuk Dairesi 2015/8097 E. , 2016/1510 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... ... 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
İHBAR OLUNAN : ...
Taraflar arasında görülen davada... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2014 gün ve 2013/6-2014/173 sayılı kararı bozan Daire’nin 11.03.2015 gün ve 2014/18114-2015/3306 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili,...sayılı "...l" ibareli markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, 4 nesildir işletilen müessesenin tanınmışlığı ile sayılı firmalar arasına girdiğini, davalının kendi adına tescilli markayı müvekkili markasına yaklaşmak suretiyle kullanarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, bunun ayrıca haksız rekabet mahiyetinde olduğunu ileri sürerek davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, şimdilik 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talep sonucunu 40.000,00 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, ..."un sahibi olduğu "...." markasının kullanımı için müvekkiline muvafakatname verdiğini, müvekkilinin buna dayalı olarak anılan markayı bir süre kullandığını, ardından markanın... ..."na devredildiğini, ..."nun çektiği ihtarname ile markanın kullanma hakkının geri alındığını bildirdiğini, zaten müvekkilinin uzun zamandan beri markayı kullanmadığını, aile içi ihtilaflar nedeniyle iyiniyetli müvekkilinin mağduriyet yaşadığını, davanın muhatabının ... olması gerektiğini, markaların benzemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.