20. Hukuk Dairesi 2016/11742 E. , 2019/2565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 380.863,00 m2 yüzölçümlü 156 ada 65 parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla, tesis kadastrosu ile 15.04.1983 tarihinde, 1.220.666,00 m2 yüzölçümlü 159 ada 34 parsel sayılı taşınmaz mera vasfı ile 06.02.2011 tarihinde hükmen, 76.793,00 m2 yüzölçümlü 214 ada 30 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla tesis kadastrosu ile 15.04.1983 tarihinde ... Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir. ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 303.384,00 m2 yüzölçümlü 241 ada 10 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla tesis kadastrosu ile 05.07.1984 tarihinde, 56.936,00 m2 yüzölçümlü 243 ada 6 parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla tesis kadastrosu ile 05.07.1984 tarihinde, 85.825,00 m2 yüzölçümlü 246 ada 3 parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla tesis kadastrosu ile 16.06.1986 tarihinde ... Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir. ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 831.000,00 m2 yüzölçümlü 378 ada 41 parsel sayılı taşınmaz 03.06.1982 tarihinde ... Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili, ... ilçesi, ... mahallesi 156 ada 65 parsel, 159 ada 34 parsel, 214 ada 30 parsel, ... mahallesi 241 ada 10 parsel, 243 ada 6 parsel, 246 ada 3 parsel ve ... mahallesi 378 ada 41 parsel sayılı taşınmazların ... sayılan yerlerden oldukları iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların ... niteliği ile Hazine adına tescillerini ve davalının el atmasının önlenmesini talep ve dava etmiştir. Dava Mahkemenin 2004/248 Esasına kaydedilmiştir. Yargılama sonucunda; davaya konu taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosunun yapılmadığı, genel kadastro çalışmaları neticesinde çekişmeli taşınmazların mera vasfıyla ... Belediyesi adına kayıt gördüğü, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor gereğince çekişmeli taşınmazlardan ... mahallesinde bulunan 378 ada 41 parsel ile ... mahallesinde bulunan 156 ada 65 parsel sayılı taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı; ... mahallesinde bulunan 159 ada 34 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (C) ile işaretli kısımları ile, 214 ada 30 parsel, ... mahallesinde bulunan 241 ada 10 parsel, 243 ada 6 parsel, 246 ada 3 parsel sayılı taşınmazların belediyenin mülkiyetine geçmesinden sonra ... niteliği kazandığı, bu durumda 6831 sayılı Kanunun 4/B maddesi gereğince hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar niteliğinde olduğu bu nedenle bu taşınmazlar yönünden açılan davanın yerinde olmadığı; diğer yandan ... mahallesinde bulunan 159 ada 34 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen ve 6831 sayılı Kanun hükümleri gereğince ... sayılan yerlerden olan ve 1992
tarihi itibariyle mera olarak sınırlandırılan taşınmazın bölgede ... kadastrosu yapılmadığından kesinleşmiş ... sınırları içerisinde bulunmadığı, 05.11.2003 gün 4999 sayılı Kanunla değiştirilen 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle ... sınırı içerisine alınmamış ... niteliğindeki taşınmazların ... kadastrosunun ... kadastro komisyonlarınca her zaman yapılabileceği ve ... Yönetiminin koşulları oluşmuşsa bu madde hükümlerine göre işlem yapabileceği ve bu davanın ileride yapılacak işlemler hakkında da kesin hüküm oluşturmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hükmün davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyizi neticesinde; Dairemizin 2012/14538 E. - 2012/14990 K. 26/12/2012 tarihli ilamı ile "mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, davalıların dayandıkları tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördükleri tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlara ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yer üzerindeki ... bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, taraf tanıkları ve tespit bilirkişiler dinlenerek dayanak tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanmalı, çekişmeli taşınmazların eylemli durumları gözetilmeli, tapu kayıtlarının taşınmazları kapsadığı ve taşınmazların dört tarafının açık alanlarla çevrili olduğu anlaşılır ise özel ... olup olmadıkları değerlendirilmeli, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır." denilerek bozulmuştur.
Yargılama sonucu mahkemece bozmaya uyularak; ""... bilirkişilerinin ölçümlerini klizimetre (meyil ölçer) ile yaptıkları, taşınmazların toprak muhafaza karakteri taşıyıp makinin yoğun olduğu, eğimlerinin %10-40 arası değiştiği, bu hali ile taşınmazların ... olduğunun kabulünün gerektiği anlaşıldığı, dava tarihinde kayden malik olan davalının taşınmazda dilediği gibi tasarruf edebileceği, müdahalesinin haksız olarak kabul etmenin mümkün olmadığı"" gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 156 ada 65 parsel, 159 ada 34 parsel ve 214 ada 30 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile ... vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 241 ada 10 parsel, 243 ada 6 parsel ve 246 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile ... vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 378 ada 41 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile ... vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, davacının müdahalenin menni talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1982, 1983 ve 1984 yıllarında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları, 2004 yılında mera tahdit, tespit ve tahsis çalışmaları yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazların eylemli biçimde ... olduğu saptandığına göre, davacı ... Yönetiminin tapu iptal ve tescil davasının kabulü yolunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle getirilen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesindeki “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesindeki “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” Hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Bu sebeple hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderleri ve avukatlık ücretine ilişkin “on ve on bir numaralı bentlerin hükümden tamamen çıkartılarak, bunun yerine hükmün onuncu bendine; “6099 sayılı Kanun ile getirilen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin sarf eden ... Yönetimi üzerinde bırakılmasına, hükmün on birinci bendine ... Yönetimi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.