MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... ilçesi, ... köyünde kain 11284,98 m2 yüzölçümlü 112 ada 100 parsel sayılı taşınmaz 13/09/2004 tarihinde davalılardan ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., ... ilçesi, ... köyünde kain 112 ada 100 parsel sayılı taşınmaz taşınmazda miras payı bulunduğu iddiasıyla, taşınmazın davalılar adına yapılan tespitinin iptalini talep ve dava etmiş, ... Yönetimi ise taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya asli müdahil olarak katılmıştır. Mahkemece; 2005/57 E. - 2009/ 78 K. 26.05.2009 tarihli karar ile toplanan tüm delillerden, davacı ve davalı adına ayrı ayrı tapu kaydı çıkması ve tanık beyanlarından tereke taşınmazlarının taksim edildiği, nizalı taşınmazın taksime esas olmak üzere muris tarafından davalı ..."ye, bu taşınmazın sınırındaki koruluğun davacı ..."a bağışlandığı, nitekim taşınmazın satın alınmasına ilişkin senedin davalıdan çıkması ile bu olgunun doğrulandığı, davacı ..."a düşen koruluğun kadastro sırasında ormana bırakılması ile taksimin davacı tarafından bozulmaya çalışıldığının anlaşılmış olduğu ve davacının 99 parsel hakkındaki talebinden vazgeçmiş olması gerekçesi ile; davanın reddine, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 112 ada 99 parselin kadastro tutanağındaki diğer özellikleri ile ... oğlu 1946 doğumlu ...adına, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 112 ada 100 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında diğer özellikleri ile ... kızı 29.04.1949 doğumlu ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün asli müdahil ... Yönetimi vekili tarafından temyizi neticesinde; Dairemizin 2009/17541 E. - 2009/19870 K. 29.12.2009 sayılı ilamı ile ""...Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş ... ... kadastro sınırları dışında kaldığı belirtilerek ... Yönetiminin davası reddedilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; 1949 yılında yapılan ... kadastrosu ile 1978 yılında yapılan aplikasyona ilişkin belgeler ve haritalar getirtilip uygulanmadığından hükme esas alınan ... bilirkişi raporu denetlenememekte, ayrıca, ilk ... kadastrosuna ilişkin belgeler getirilmediğinden ... kadastrosunun seri bazda yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.
Şayet, ... kadastrosu seri bazda yapılmışsa, ... kadastrosu komisyonlarınca inceleme yapılmayan ... serisi dışında kalan yerlerde ... sınırlamasından söz edilemeyeceğinden, taşınmazın ... olup olmadığı en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenejman planının uygulanması ile saptanır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak örnekleri, 1949 yılında yapılan ... kadastrosu ile 1978 yılında yapılan aplikasyona ait tüm tutanaklar ve haritalar ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı ... Kanununa Göre ... Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan ... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “... sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, ... kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile ... kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın ... kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk ... kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli;
Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazın seri bazında yapılan ve kesinleşen Devlet Ormanlarının dışında kaldığının saptanması halinde bu kez eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, şayet taşınmaz eylemli
... ise, seri bazda yapılıp kesinleşmiş ... tahdidi dışında kalsa bile 6831 sayılı ... Kanununun 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle ... sınırları dışında kalmış ormanların, ... kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti ... kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince her zaman kadastrosunun yapılıp ... sınırları içine alınması mümkün olduğundan ... Yönetiminin davasının kabulü gerekir."" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; ""... bilirkişilerinin raporlarından ve keşif sırasında taşınmazda yapılan gözlemden; taşınmazın yoğun diri örtü ve boylu ağaçlarla kaplı olduğu, yaşlı meşe ağaçları, çam ağaçları ve ardıç ağaçları ile içerisinde ceviz, erik, ahlat ve ... ağaçlarıyla birlikte otsu ve odunsu diri örtü, alıç ve sandal ağaçları ve zemini kaplayan eğrelti otu, adi ... sarmaşığı ve sarı kantoron otunun bulunduğu, taşınmaz eğiminin %50-60 civarında olduğu, toprak yapısının kahverengi ... toprağı niteliğinde olduğu, 1959 yılı memleket haritasında beyaz renkle gösterilen tarım arazisi içerisinde kalıp, 2001 tarihli memleket haritasının araziye aplike edilmesi sonucunda taşınmazın tamamının yeşil renkle belirtilen üzerinde ... işareti bulunan alanda kaldığının tespit edildiği, taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılan ve 1950 tarihinde kesinleşen ... kadastrosuna göre ... sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığı, taşınmazın eylemli olarak yapılan incelemesinde kapalılık teşkil eden 15-20 yaşlarında meşe ve ardıç ağaçları ile kaplı olduğu gibi yaklaşık 20-25 yıldır sürülüp ekilmediği için eylemli olarak kapalılık teşkil eden ... ağaçları ile kaplı olan alana döndüğü, bu itibarla taşınmazın eylemli ... olarak kabulü gerektiği, 2001 tarihli memleket haritasında da taşınmazın tamamının ... işareti bulunan alanda kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile ... idaresinin davasının kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış olmakla, davacı ..."ın açmış olduğu davanın, sübut bulmaması nedeniyle reddine, asli müdahil ... Genel Müdürlüğünün açmış olduğu davanın ise kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, Dedebeleni mevkisi, 112 ada 100 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, Dedebeleni mevkisi, 112 ada 100 parsel sayılı taşınmazın 11.284,98 m2 miktarlı olarak ... vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında ... kadastrosu, 1978 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 23.03.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve 2004 yılında da arazi kadastrosu yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalılara yükletilmesine 11/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.