MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.


Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2015 tarih ve 2014/195-2015/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili davalının...Merkezindeki %16,5 hissesini müvekkiline satmak üzere anlaştıklarını, müvekkilinin hisse bedeli 40.000 TL"yi kredi kullanarak elden davalıya ödediğini ancak davalı tarafından hisse devir işleminin yapılmadığını, ödenen paranın da iade edilmediğini, alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini,... İcra Müdürlüğü"nün 2014/453 sayılı dosyası ile davalı aleyhine yürüttükleri 40.000,00 TL tutarındaki takibe davalının itiraz ettiğini, borçlunun itirazında haksız oluduğunu ileri sürekek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı;... Şirketi"nin ortaklarından ... ile davacının pazarlık ederek %16,5 hisse karşılığı 40.000,00 TL"ye anlaştıklarını, davacının ödeme yaptığını ancak ..."un hisse devrini yapmadığını, kendisinin ..."dan hisseleri almak için davacı ile anlaştığını ve 21/06/2014 tarihli tutanağın imzalandığını, 26/06/2014 tarihinde davacının kendisine ait telefonundan mesaj atarak anlaşma tutanağını yırttığını ve anlaşmayı iptal ettiğini belirttiğini, bu nedenle anlaşmada belirtilen ödemelerin gerçekleşmediğini, daha sonra ... üzerinde bulunan %16,5"luk hissenin şirket ortaklarından..."a satılmaya çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu edilen taraflar arasında imzalandığı anlaşılan tutanak konusu işlemin herhangi bir şekil şartına tabi olmayan fesih iradesinin davacı tarafça davalının kullandığı telefona atılan mesaj ile iletildiği ve böylece davalının icra dosyasına itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve alacağın %20"sine tekabül eden 8.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen delillerin temyiz aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Her nekadar mahkemece davalının talebi üzerine davacı aleyhine alacağın %20si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de; İ.İ.K.nun 67/2. maddesi uyarınca alacaklı aleyhine tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanısıra kötüniyetli olması da şarttır. Bir başka deyişle kötüniyetli olmayan veya kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı aleyhine tazminatına hükmedilemez. Dava konusu olay değerlendirildiğinde kötüniyetli olduğu ispatlanamayan davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

























.