
Esas No: 2014/11779
Karar No: 2015/1550
Karar Tarihi: 16.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11779 Esas 2015/1550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair ve temyizin süreden reddine dair verilen 23.01.2014 ve 09.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı vekilinin kararı süresinde temyiz etmediği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesi ve gerekçeli kararın davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından temyizin süresinde olduğu kabul edilerek ve ret kararı kaldırılarak hükmün esasasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
7201 Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)
Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç
oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Somut olayda; davalı ..."ya dava dilekçesi, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre "...." adresinde tebliğ edilmiş ise de UYAP sisteminden yapılan kontrolde davalının MERNİS adresinin "...." olduğu anlaşıldığından davalıya bu şekilde yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmaksızın yokluğunda yargılama yapılarak 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesine aykırı şekilde hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın talep halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar