11. Hukuk Dairesi 2015/8401 E. , 2016/1717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/03/2014 gün ve 2013/17-2014/53 sayılı kararı onayan Daire’nin 18/03/2015 gün ve 2014/18731-2015/3746 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2005/06886 sayılı “...” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “... ...l” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’ne başvuruda bulunduğunu, marka başvurusuna yapılan itirazlarının Markalar Dairesi Başkanlığınca ve ... tarafından reddedildiğini, oysa davalı şirketin başvurusu ile müvekkili markaları arasında işitsel ve fonetik bakımdan benzerlik bulunduğunu, tüketici nezdinde iltibas yaratacağını ve müvekkil markalarının itibarından faydalanarak haksız yarar sağlanacağını ileri sürerek...kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davacı markasının 556 sayılı KHK 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğu hususundaki Ankara 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 08/10/2012 gün ve 103/200 sayılı kararının Dairemizin 07/11/2013 tarih ve 2736/19942 sayılı ilamıyla da onanması ve söz konusu dava ile işbu dava konusu marka başvuru tarihleri itibariyle tanınmışlık vasfının yitirildiği hususunun da kanıtlanamamış olması karşısında, davacının dayandığı “...ı” markasının tanınmış olmadığına dair gerekçe yerinde olmamakla birlikte; davalı başvurusunun kapsadığı 25. sınıf giysi emtiası için tescilinin, davacı markasının tescilli olduğu farklı türdeki 09,38 ve 41. sınıf mal ve hizmetler bakımından 556 sayılı KHK 8/4 maddesine göre markalar arasında bağlantı kurulması sonucu haksız kazanç elde edilmesi, itibarına veya tanınmışlığına zarar verilmesi hallerinin gerçekleşmeyeceğine dair karar
gerekçesinin isabetli bulunmasına, öte yandan davacı markasının tanınmış olduğu “film, TV ve radyo programları yapım hizmetleri” kapsamında gerçekleştirdiği “...” adlı TV dizisinde yer alan baskın karakterlerin de ayrıca marka olarak tescil ettirilmemesi halinde, bu karakterlerin TV dizisinin izlenme ve tanınma oranına katkısı nedeniyle söz konusu karakterler ile özdeşleşen ibareyi taşıyan marka başvurularına karşı, koşulları varsa, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca tipleme eser üzerindeki hak sahipliğine dayalı 556 sayılı KHK 8/5 maddesi ya da kötüniyet iddiasıyla aynı KHK 35. maddesine göre itiraz hakkı bahşedebilecek olması dışında anılan karakterlerin özgün adı, davranış ya da giysilerinin de dava konusu“...ı” markası için 556 sayılı KHK 8/4 maddesinde sayılan farklı tür ve hizmetlere dair koşulların değerlendirilmesinde dikkate alınamayacak olmasına göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 18/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
1- Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair ... kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2- Davacı taraf, daha önceden 09, 38 ve 41.sınıf mal ve hizmetler yönünden tescilli olan 2005/06886 sayılı “...I” ibareli markasına istinaden, davalı tarafın başvurusuna konu 25.sınıf mallar yönünden “.....” ibareli marka başvurusuna itirazının reddine dair, ... kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
3- Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyiz istemi Dairemizin 2014/18731 – 2015/3746 sayılı kararıyla oybirliğiyle reddedilmiş, karar düzeltme isteminin de oyçokluğu ile reddine karar verilmiştir.
4- Heyetimiz çoğunluğu ile tarafımız arasında, “......” ve “...I” ibareleri arasında aynı tür mallar yönünden karıştırılmaya yol açacak nitelikte benzerlik bulunduğu noktasında bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, davacı markasının tanınmış marka olup olmadığı ve bu sebeple KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca davacı tarafın genişletilmiş marka koruması imkanından yararlanıp yararlanmayacağı hususu ile davacının telif hakkı itibariyle KHK’nın 8/5 maddesi uyarınca ilave korunma imkanına sahip olup olmadığı hususunda görüş ayrılığı bulunmaktadır.
5- Daha önce ... FSHHM’nin 2011/103 – 2012/200 E-K. sayılı dosyasında, davacı şirketin 09, 38 ve 41.sınıf mal ve hizmetler yönünden tescilli olan 09, 38 ve 41.sınıf mal ve hizmetler yönünden tescilli olan “...I” markasına istinaden, üçüncü kişinin 43.sınıf hizmetler yönünden “... ...I” ibareli marka başvurusuna itirazının reddi üzerine, davacının KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca.... kararının iptali ile farklı hizmetler yönünden tescil edilen markanın hükümsüzlüğünü talep ettiği, davacı tarafın dayandığı delillerin bu dosyadaki ile aynı olduğu, mahkemece “davacı şirketin 2005/06886 sayılı markasının yaklaşık 5 yıldır tescilli ve birçok defa TV’de gösterime giren aynı isimli “...ı” dizisinde kullanılması, söz konusu dizideki birçok sahnenin “...” de geçmesi, 5 yıl süreyle sürekli ekranda kalması, sonrasında da birçok tekrarının yayınlanması karşısında “...ı” isimli dizinin kuvvetli tanıtım ve yoğun kullanım sonucu “TV, Radyo ve yayın hizmetlerinde, sinema sektöründe” çok tanınmış marka haline geldiği, davalı başvurusunun davacının tanınmış markasına ayniyete yakın ölçüde benzer olması, tescil kapsamının dizi filmde yoğun şekilde yer alan mekanlarda verilen hizmetleri kapsaması hususları dikkate alındığında, davalı başvurusuna konu işaretin tescil olunmasının, KHK’nın 8/4 m. uyarınca davacının tanınmış markalarının ayırt edicilik gücüne ve itibarına zarar vereceği gibi davalı şahsa da haksız yarar sağlaması ihtimalinin yüksek olması nedeniyle başvuruya itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verildiği” kararın Dairemizin 07.11.2013 tarih ve 2013/2736-19942 sayılı kararıyla ONANDIĞI anlaşılmıştır.
6- Somut davaya konu olay yönünden yerel mahkeme de davacı marka sahibi şirket tarafından yapımı üstlenilen “...I” ibareli TV dizisinin eser adı yönünden tanınmış olduğunu kabul etmektedir. Ancak salt eser adının tanınmış olması, markanın da tanınmış olduğu anlamına gelmeyeceği savunulmaktadır. Oysa davacı şirketin dizi yapım ve üretiminin tescilli markasının kapsamında kalan “Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri: Radyo ve televizyon programları yapım hizmetleri (reklam programları yapımı hariç), sinema ve video filmleri yapım hizmetleri, kayıt stüdyoları hizmetleri, film seslendirme hizmetleri, radyo ve televizyon alıcılarının kiralanması hizmetleri, sinema ve video filmlerinin kiralanması hizmetleri, sinema projektörleri ve aksesuarlarının kiralanması hizmetleri, ses kayıt cihazlarının kiralanması hizmetleri, video kasetlerinin kiralanması hizmetleri, video kayıt cihazlarının kiralanması hizmetleri... Sanat faaliyetleri ile ilgili hizmetler” yönünden markanın kullanımı olarak, söz konusu TV yapımının adının tanınmışlığı ise markanın tanınmışlığı olarak kabul edilmelidir.
7- Nitekim dosyada alınan bilirkişi raporunda da markanın tanınmış olduğu ve davalı markasının tescil olunmasının 556 S. KHK’nın 8/4 maddesindeki risklere sebep olacağı tespiti yapılmıştır.
8- Dairemizce onanan,... 4.FSHHM’nin bahsi geçen kararında da aynı şekilde niteleme yapılmıştır. O nedenle Dairemizce, 07.11.2013 tarih ve 2013/2736-19942 sayılı kararıyla markanın tanınmış olduğu ve KHK’nın 8/4 maddesindeki genişletilmiş korumadan yararlanmaya müstehak olduğu kabul edilirken, aynı marka yönünden ve aynı deliller itibariyle bu defa markanın tanınmışlık sebebiyle genişletilmiş korumadan yararlandırılmaması çelişki doğuracaktır.
9- Dairemizin 07.11.2013 tarih ve 2013/2736-19942 sayılı kararı karşısında davacı taraf markasının KHK’nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğunun kabulü gerekir. Tescil kapsamındaki hizmetler TV yapım ve yayın hizmetleri olduğuna göre, davacı markasının meşhur olduğu alanlardan biri de dizideki tiplemelerdir. Dizideki önemli figürlerden olan “...” tiplemesi, atipik ve sıra dışı şekilde sürekli olarak “...” ile dolaşmaktadır. Söz konusu kıyafet şekli diziyle özdeşleşmiş bir görünüm arz etmektedir. Bu itibarla davacının tanınmış “...I” markasını birebir içeren davalı markasının “giysiler” malları yönünden tescil olunması, davalı tarafa davacının tanınmış markasından haksız yararlanma imkanı sağlayacaktır. Anılan nedenle başvuru markasının KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, başvurunun kabulüne dair ... kararının iptali ve yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden aksi yöndeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.