Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5840
Karar No: 2018/5773

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5840 Esas 2018/5773 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5840 E.  ,  2018/5773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili, davalı ...Ş. vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davalı ... idaresindeki araçta yolcu olan Alman vatandaşı 3. kişinin ağır biçimde yaralandığını, davacı şirketin hastalık kasası mensubu olup kazada ağır yaralanan sigortalı için tedavi gideri ödemesi yaptıklarını, sigortalı için ödenen bedelden davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bugüne kadar ödenen 26.198,68 Euro"nun kaza tarihinden işleyecek en ... mevduat faiziyle birlikte, davalıların kusurları oranında müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Eureko Sigorta A.Ş. vekili, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe teminat limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, 6111 sayılı Yasa gereği tedavi giderlerinden ..."nın sorumlu olduğunu, istenen bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar ... ve ... vekili, dava konusu kazaya ilişkin olarak açılan ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kazada davalı sürücünün kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili, davalı şirkete trafik sigortalı olduğu iddia olunan ... plakalı araç için şirketleri nezdinde düzenlenmiş poliçe bulunmadığını, kabul
    anlamına gelmemek kaydıyla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Tur Ltd. Şti. Ve ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 14.921,03 Euro"nun zararın meydana geldiği tarihteki karşılığı olan 27.964,70 TL. tazminatın, davalı ... şirketleri yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketlerinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına; 10.879,89 Euro tedavi giderinin, zararın meydana geldiği tarih itibari ile karşılığı olan 20.825,76 TL"nin ise, tedavi giderleri için yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketleri aleyhine açılan tedavi giderlerine yönelik davanın, 6111 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesi gereğince reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayan sigortalısına ödeme yapan sağlık sigortacısının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
    Eldeki dava, sağlık sigortacısının rücuen tazminat istemine ilişkin olduğuna göre; davacı sigortacının sigortalısı olan gerçek kişilerin (haksız fiil nedeniyle zarar görenler) açacağı davada görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri"nin bu dava bakımından da görevli olduğu açıktır.
    Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 5/1. maddesinde "Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk
    mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında "Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır" düzenlemesine yer verilmiş; anılan maddenin 3. fıkrasında ise, davanın asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemelerinden hangisinin iş sahasına girdiğinin, ancak taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınabileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda; davacı sağlık sigortacısı, davalıların haksız fiili nedeniyle yaralanıp zarar gören sigortalısı gerçek kişilere tazminat ödedikten sonra, ödediği bedelin davalılardan rücuen tahsili için, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/438 Esas- 2011/337 Karar sayılı dosyasında dava açmış; bu mahkeme tarafından davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; davacı yanın gönderme talebi üzerine de ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gelen davada mahkeme tarafından işin esası incelenip temyize konu hüküm tesis edilmiştir.
    Yukarıda ifade edilen nedenlerle, eldeki davada Asliye Hukuk Mahkemeleri"nin görevli olduğu; görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerektiği, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine mahkemeye geldiği dikkate alınmak suretiyle; HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyayı Yargıtay"a göndermesi, görevli yargı yerinin belirlenmesinden sonra gerekirse işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı biçimde, işin esası hakkında hüküm tesisi hatalı olmuştur.
    Kabule göre ise; davacı tarafça dosyaya sunulan belgeler arasında davacı tarafından düzenlenen sigorta poliçesi örneğinin olmadığı ve sadece ödemeye ilişkin belgelerin bulunduğu; davacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği zararlar için poliçe kapsamına uygun biçimde ödeme yapıp yapmadığının denetlenmesi gerektiği dikkate alınarak, poliçe ile onaylı tercümesinin temin edilmesinden sonra, davacının ödediğini iddia ettiği özellikle izin- yıl sonu ücreti- sigorta primlerinin poliçe kapsamında olup olmadığının ve varsa miktarının, Alman sosyal güvenlik mevzuatı konusunda da uzmanlığı bulunan bilirkişiden alınacak raporla denetlenmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, anılan işlemler
    yapılmadan, davacının ödeme belgelerine göre yapılan hesap dahilinde karar verilmesi de hatalı olmuştur.
    Yine kabule göre; hükme esas alınan bilirkişi raporunda belgeli tedavi gideri olarak bildirilen 10.879,89 Euro"nun TL. karşılığı olan 20.825,76 TL"den davalı trafik sigortacılarının sorumlu olmadığı ve araç işleteni ile sürücüsü olan davalıların sorumlu olduğuna hükmedilmiş ise de; 6111 sayılı Kanun ile ..."da yapılan değişiklik gereği, trafik sigortacılarının sorumluluğunun son bulduğu belgeli tedavi giderleri için, trafik sigorta poliçesi gereği sigortacısına prim ödeyen ve sorumluluğunu aktaran araç işleteni ve işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün de yararlanacağı gözetilmeden, işleten ve sürücülerin sorumluluğuna karar verilmesi de doğru değildir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ... Sigorta A.Ş., ..., ..."e geri verilmesine 4.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi