
Esas No: 2015/11027
Karar No: 2017/4921
Karar Tarihi: ...06.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11027 Esas 2017/4921 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, .../.... Mahallesi çalışma alanında bulunan 387 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 388 ada ..., ..., 391 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 393 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 398 ada ..., 400 ada ..., 453 ada ..., ..., 26, 28, 62, 63, 64, 65, 456 ada ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı yüzölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı taşınmazlar irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... ve arkadaşları adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin kesinleşerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak; 3402 sayılı Yasa"nın ... ve 26. maddeleri uyarınca askı ilan süresi içinde açılacak davalarda Kadastro Mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra ve tutanağı kesinleşen taşınmazlara karşı açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Dava konusu 387 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 388 ada ..., ..., 391 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 393 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 398 ada ..., 400 ada ..., 453 ada ..., ..., 26, 28, 62, 63, 64, 65, 456 ada ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar 02.....2011-05.09.2011 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış olup, dava 05.....2011 tarihinde açılmış ise de ilk askı ilan gününü müteakip 30. gün 01.09.2011 tarihine denk geldiği, bu tarihin ... .... .... günü olması nedeniyle askı ilan süresinin 02.....2011 tarihinde dolduğu, davanın ise bu süreden sonra 05.....2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro tutanağının askıdan indiği değil askı ilan süresi 30 gün esas alınmalıdır. Askı ilan süresinin son günü olan 02.....2011 günü Bakanlar Kurulu kararı ile idari izin verilen günlerden olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 93. maddesine göre sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre, tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter. Devlet memurlarının Bakanlar Kurulu Kararı ile idari izinli sayıldığı günler hakkında 93. madde hükmü uygulanmaz, bir başka ifade ile bu tür günler resmi tatil günü olarak kabul edilemeyeceğinden süreleri etkilemez ve uzatmaz. Hal böyle
olunca askı ilan süresinin son gününün 02.09.2011 günü mesai bitimi olduğunun kabulü zorunludur. Bu halde askı ilan tarihinden sonra açılan davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkemece verilen görevsizlik kararı isabetsiz olup, davacı ..."ın bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmekle kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.