16. Ceza Dairesi 2017/1819 E. , 2017/4880 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ..., hakkında; 2911 sayılı Kanunun 28/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52.maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanıklar ..., ..., hakkında; 2911 sayılı Kanunun 28/1, TCK"nın 62, 53, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Hükmedilen adli para cezasının TCK"nın 52.maddesi uyarınca tam gün sayısı belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi bozma nedeni yapılmamış; adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceğinden, hüküm fıkrasındaki TCK"nın 52/4. maddesi gereğince yapılan ihtarat sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
a) 2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ""Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek"" fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ""yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek"" fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, insiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ""kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak"" fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ""düzenlemek, yönetmek veya düzenleyen veya yönetelenlerin hareketlerine katılmak"" fiillerinden birini işlemesi suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun; kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ""tertip edilmesi"", ""idare edilmesi"" ve ""tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması"" durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, somut olayda, olay tutanağı, olay yeri görüntüleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sanıkların izinsiz gösteriye dönüşen eylemde, gösteriyi sevk ve idare edenler ile bunların hareketlerine katılanları ayırarak, katılanlar hakkında hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanık ..."ın hükümden önce 16.02.2014 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak TCK"nın 64/1. maddesi gereğince hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.