17. Ceza Dairesi 2016/15988 E. , 2018/14388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 142. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde de barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında gerçekleştirilen hırsızlık eylemi düzenlenmiş olup TCK’nın 142/1-b bendine göre daha ağır biçimde yaptırıma bağlanmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2014/2-583 Esas ve 2015/201 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; Barınak; Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde "Barınılacak yer" olarak tanımlanmakta olup, madde metninde bu kavramın hayvanlarla ilgili kullanıldığı gözetildiğinde maddedeki barınak yerinin; insanların ikamet ettiği bina ve eklentisi dışında kalan, hayvanlara özgülenmiş, hayvanların bakılması, barınması, korunması ve üretilmesi için yapılmış, üstü açık veya kapalı yapılar olarak anlaşılması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, Hükümet Tasarısı"nın 202. maddesinin ikinci fıkrasına, 142. maddenin ikinci fıkrasının (g) bendi ise 202. maddesinin beşinci fıkrasına tekabül etmekte olup, tasarı gerekçesinde; “ (5) numaralı bentte hayvanların barınak yerlerinden veya sürü içinden alınması öngörülmüştür. Barınak yerlerinin sayılması uygun görülmemiş, böylece kümes hayvanlarının çalınması halinde de nitelikli halin oluşacağı kabul edilmiştir. Hayvanlar aynı barınak yerlerinde olmayıp da, bina içerisinde söz gelimi konutun alt katında muhafaza edildiği takdirde (2) numaralı bent uygulanacağından, buradan bir hayvan çalınması, söz konusu bent gereğince cezanın verilmesi için yeterli sayılacaktır” şeklinde açıklamalara yer verilerek hayvanların barınak yerlerinden değil de insanların ikamet ettiği konutun müştemilatından çalınması durumunda bina ve eklentisinden gerçekleşen hırsızlık olarak kabul edilip bu fıkra uyarınca uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Barınak yeri kavramı ile ilgili görüşler, kanun koyucunun 142. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne rağmen ikinci fıkranın (g) bendinde ayrıca bir düzenleme yapma ihtiyacı hissetmesi ve hükümet tasarısındaki açıklamalar dikkate alındığında hayvan hırsızlığının bina ve eklentilerinden yapılması halinde TCK"nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince uygulama yapılması, bina ve eklentisi dışında kalan, sadece hayvanlara özgülenmiş yerlerden yapılması halinde ise aynı Kanun"un 142. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca uygulama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; mağdurun beyanlarına göre hayvanın çalındığı yerin “Bağ evinin yanında bulunan ağıl” olduğu, 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önce, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-g maddesinde düzenlenen barınak yerlerindeki büyük veya küçükbaş hayvan hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için, anılan madde metninde belirtilen barınak yerlerinin, konut niteliğindeki bina ve eklentisi dışında kalan, sadece hayvanlara özgülenmiş yerler olması ve burada bulunan hayvanların çalınması gerektiği; konut ve eklentisi niteliğindeki yerlerden gerçekleştirilen eylemlerin ise aynı Yasa"nın mülga 142/1-b ve 116/1. maddelerinde düzenlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlğının ihlali suçları oluşturacağı göz önüne alındığında, söz konusu ağılın mağdura ait konutun eklentisi niteliğinde olup olmadığı keşif yapılarak tespit edildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.