
Esas No: 2016/6480
Karar No: 2016/5944
Karar Tarihi: 16.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6480 Esas 2016/5944 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin emlakçılık yaptığını davalı şirketten daire ve dükkan satın aldığını ve bedelini ödediğini bunun için aralarında değişik sayıda ve miktarda senetler verildiğini, ... İlçesi ... Mahallesi 15301 ada 9 parsel üzerindeki 3 ve 9 no"lu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, bu mümkün olmaz ise 175.000 TL"nin avans faizi ile birlikte tahsiline ayrıca ... İlçesi 18475 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 5, 8 ve 9 no"lu bağımsız bölümler için ödenen 200.000 TL"nin ticari avans faizi ile tahsiline bunların yanında 26/07/2013 tanzim tarihli 12.000 TL bedelli, 30/06/2016 ödeme tarihli 30.000 TL bedelli, 13/10/2014 tanzim tarihli 30.000 TL bedelli, 01/10/2016 ödeme tarihli 12.000 TL bedelli, 13/10/2014 tanzim tarihli 25.000 TL bedelli, 13/10/2014 tanzim tarihli 20.000 TL bedelli, 01/10/2017 ödeme tarihli 14.000 TL bedelli, 29/12/2014 tanzim tarihli 75.000 TL bedelli, 30/05/2015 vadeli 30.000 TL ve 30/05/2015 vadeli 45.000 TL bedelli senetlerden ötürü müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bu senetlerin bir kısmının iptaline bir kısmının ise müvekkiline iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın Türk Ticaret Kanunu"nun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen bonodan/çekten kaynaklandığı, mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi HMK"nın 2. maddesinde belirlenmiş olup 2/1 maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olup 2/(2) maddesine göre de bu kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Başka bir deyişle Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na göre asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemedir.
Davaya konu olayda gerçek kişi olan ve emlakçılık yapan davacı tarafından kendi adına bir kısım daire ve dükkanlar satın alındığı, satış bedelinin de davalı şirkete senetler verilmek suretiyle ödendiği belirtilmektedir. Taraflar arasındaki ilişki gayrimenkul alım satımına ilişkin ticari ilişki olmadığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu itibarla mahkemece davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.