17. Hukuk Dairesi 2015/12262 E. , 2018/6023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu iş makinesinin, davacıların oğlu/ kardeşi ..."a çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, davacı anne ve babanın ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldığını, tüm davacıların manevi zarara uğradığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi ve 85.000,00 TL. manevi tazminatın, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek avans faiziyle ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiş; 01.08.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 49.921,96 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, maliki oldukları aracın fren aksamındaki arıza nedeniyle kaza meydana geldiğini ve kazada sürücülerinin kusuru olmadığını,
davacılar murisinin kusurlu olduğunu, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davaya konu kazada davalının kusuru olmadığını, aracın tamire götürüldüğü esnada kazanın meydana geldiğini, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusuru olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 21.647,34 TL. ve ... için 28.274,62 TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminatların 1.000,00"er TL"lik kısmına davalı sigortacı yönünden temerrüt tarihinden ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine, bakiye kısımlarına ise ıslah tarihinden faiz işletilmesine; davacı ... ve ... için 15.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı anne baba için destekten yoksun kalma tazminatının, Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren uzman bilirkişi raporu ile saptanmış ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına; davalılardan ... Belediye Başkanlığı"na ait olan ve kamu hizmetinde kullanılan aracın yaptığı kazada oluşan zararın davaya konu edildiği dikkate alındığında, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde
görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekili, davacılar ... ve ... için 35.000,00"er TL. İle davacı Kübra için 15.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme tarafından diğer davacılar için manevi tazminat istemi hakkında kısmen kabul kararı verilmiş olmasına rağmen, davacı ... yönünden olumlu ya da olumsuz hüküm tesis edilmemiştir. Davaya konu kazada kardeşini kaybeden davacı Kübra lehine TBK"nun 56. maddesi gereği manevi tazminata hükmolunması gerekirken, istem hakkında hüküm tesis edilmeyişi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin anne babası olan davacılar ... ve ... için toplam 70.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, bu davacılar için talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar ... ve ..."in oğlu olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacılar yakınının kazanın oluşumunda
hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, adı geçen davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
4-Davacı taraf, maddi tazminat istemi yönünden davasını belirsiz alacak davası olarak açmış ve zararın belirlenmesinden sonra artırım dilekçesiyle talebini yükseltmiş; dava dilekçesinde de davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktarlara, davalı sigortacı için temerrüt ve diğer davalılar için kaza tarihinden; sonradan artırılan bölüme ise artırım tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli, haksız eyleme dayanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından ise, 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; maddi tazminat istemi yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı; zararın belirli hale gelmesinden sonra, 6100 sayılı HMK"nun 107/2. maddesi gereği yapılan artırımın ıslah olarak nitelenemeyeceği; sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden zararın tamamı için haksız fiil tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu da dikkate alınarak, tazminatın tamamı
için davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3), ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4.913,52 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... Belediye Başkanlığı ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.