17. Hukuk Dairesi 2015/12328 E. , 2018/6055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi ve çocukların babası ..."in meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, meydana gelen kazada aracın davalı nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğunu, müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğunu, müteveffanın ... A.Ş.’ de 2.500,00 TL maaşla çalıştığını, eşinin ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını ve manevi çöküntü içine girdiklerini beyanla fazlaya dair haklar saklı tutularak şimdilik her bir davacı için 5.000,00 TL’den 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aracın şirketleri nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasar ihbarı akabinde şirketleri tarafından hasar dosyasının açıldığını ve aktüer hesabı yapıldığını ve davacılar için toplam 92.902,69 TL destekten yoksunluk tazminatının 08.06.2011 tarihinde davacı ...’e ödendiğini, bedeni zararlar yönünden azami sorumluluklarının 175.000,00 TL olduğunu, ödenen miktarın mahsubundan sonra 82.097,04 TL azami limitle sorumlu olabileceklerini, talep olunan faiz oranının kabul edilmediğini, temerrüde düşmediğini, dava tarihinden itibaren ve yasal faiz ile sorumluluklarının doğacağını beyan ile müvekkillerinin poliçeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmiş bulunduğundan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile; anneleri ... için 65.142,02 TL ... için velayeten anneleri ..."e 6.673,86 TL, ... için velayeten anneleri ... 10.281,43 TL’nin 07/04/2011 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davacılara dava tarihinden önce 08.06.2011 tarihinde 92.902,69 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin ödeme tarihinden rapor tarihe kadar yasal faizle güncellemesi yapılarak bulunan destekten yoksun kalma tazminatından mahsup yapılmadan; bakiye sigorta limiti göz önüne alınarak bu miktarın hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Oysa, davalı tarafından yapılan ödemeleri destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, aktüer raporunda hesaplanan tazminat tutarından sigorta ödemelerinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.
2-Somut olayda, hasar dosyasında yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu yazısına göre müteveffanın ... AŞ.’de çalışmaktayken 19.06.2010 tarihinde iş kazası sonucu vefat ettiği, hak sahiplerine gelir bağlandığı, davalı tarafından sigortalısına ve kendisine karşı müteveffanın mirasçılarına karşı yapmış olduğu toplam 101.655,94 TL ödeme dolayısıyla rücuan tazminat davası açtığı anlaşılmakla birlikte müteveffanın trafik iş kazası neticesinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacı eş ve çocuklar için ödenen ilk peşin sermaye değeri için açılan rücu davasının sonucu sorulmak suretiyle, ilk peşin sermaye değerlerinin hesaplanan tazminattan mahsubu için bilirkişiden alınacak ek raporda bu hususun da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.