
Esas No: 2014/47513
Karar No: 2019/4394
Karar Tarihi: 18.03.2019
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/47513 Esas 2019/4394 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanıkların, olay günü tanık ... ile aralarında tartışma yaşandığını ancak tehdit eyleminde bulunmadıklarını savunmaları karşısında, 07.09.2012 tarihinde tutulan tutanakta isimleri yer alan polis memurlarının duruşmada tanık sıfatıyla ifadeleri alınıp, tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuksal durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, katılanın aynı zamanda vekili olan tanığın beyanına itibar edilerek hükümler kurulması,
b-Sanıkların, yurt dışında yaşayan katılanın vekili olan tanık ... huzurunda ve katılanın gıyabında tehdit eyleminde bulundukları iddia edilen olayda, tehdit sözlerinin katılana iletilip iletilmediği hususunda katılanın ifadesi tespit edilmeden, eksik kovuşturma sonucu mahkumiyet kararları verilmesi,
c-Katılanın, sanıkların arazisi ile bitişik yerde inşaat yaptırmak istemesi nedeniyle, sanıklar ile katılanın vekili olan tanık arasında çıkan tartışmada, katılanın gıyabında sanıkların ölümle tehditte bulunduklarının kabul edilmesi karşısında, bahsi geçen sözlerin tartışma sırasında ani gelişen olayda söylenip söylenmedikleri belirlenerek, sanıkların irade birliği içinde ve tasarlayarak hareket ettiklerine ilişkin kesin kanıtların gösterilip yöntemince tartışılmasından sonra, sonucuna göre birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
d-Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme sonucunda, sanıkların eylemlerinin, TCK’nın 106/1-1. maddesine uyduğunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.