17. Hukuk Dairesi 2016/898 E. , 2018/6072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde ... Vergi Dairesi mükellefi davalı şirketin 24/12/2013 tarihi itibariyle devlete 9.178.183,81.-TL vergi borcu, 1.021.905,29.-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 10.200.089,10.-TL borcunun bulunduğunu, davalı şirket ve şirket ortakları ... ve ... aleyhine ... takip işlemlerinin başlatıldığını, şirket ortağı ..."un 20/01/2012 tarihinde ... ilçesi, ... Mahallesi, ... parselde kayıtlı taşınmazı kızkardeşi ... (...)"un eşi ..."a, 27/02/2009 tarihinde ise ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde kayıtlı kat irtifakını ve 06/01/2010 tarihinde de ... Mahallesi, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazı erkek kardeşi ..."a sattığının tespit edildiğini, diğer şirket ortağı davalı ..."un ise 20/01/2012 tarihinde ... ilçesi, ... Mahallesi, ... parselde kayıtlı taşınmazı kızkardeşi ... (...)"un eşi ..."a sattığının tespit edildiğini, yapılan satışın muvaazalı olduğunu, davalıların bu satışları alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla yaptığını, yine satış işlemlerinde yasanın öngördüğü bildirim ve ilan zorunluluğunun yerine getirilmediğini bildirerek 20/01/2012 tarihinde ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, 9490 ada, ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazların ... tarafından ..."a, 27/02/2009 tarihinde ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifakının, 06/01/2010
tarihinde ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın ..."dan ..."a, 20/01/2012 tarihinde ... Mahallesi, ... ada, ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazların ..."dan ..."a satışına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacının ... Gıda Mad. Tic. Ltd. Şti."ni temsilen dava açtığını, davalı şirketin müvekkili şirket ile herhangi bir hukuki tasarrufunun bulunmadığını, davacı tarafça yapılan ... takibinde borcun henüz kesinleşmediğini, müvekkili aleyhine başlatılan ... takibinin usule aykırı olduğunu, müvekkili ile ... arasında yapılan satışın gerçek satış olduğunu bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ... vekili cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazların gerçek satış işlemleri karşılığında müvekkilleri tarafından diğer davalılara satıldığını, satış tarihlerinin ve satış işlemlerinin yapıldığı kişiler göz önünde bulundurulduğunda dahi davacının iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, satış tarihleri itibariyle müvekkilleri aleyhine açılan herhangi bir ... takibinin bulunmadığını, davacı tarafça kesin veya geçici aciz belgesi alınmaksızın eldeki davanın açılmasının mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve tapu kayıtları incelenerek taraflar arasındaki satışın gerçek satış olduğu, alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla yapılmadığı, davacı tarafın davalılar arasında yapılan tasarrufların alacaklıdan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığı hususunu ispatlayamadığı sonucuna varılarak davanın reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı yasanın
30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olursa olsun geçersizdir. 31.maddede de ise 27,28,29 ve 30 maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini bu kanun hükümleri dairesinde vermeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
Somut olaya gelince, davacı idare tarafından 2009 yılından başlayarak 2013 yılı itibariyle devlete vergi borcu ve gecikme zammı bulunan ... Gıda Maddeleri Tic. Ltd. Şti. ve bu şirketin ortakları olan davalılar ... ve ... hakkında 6183 sayılı Yasaya dayalı olarak takip yapıldığı ve ödeme emirlerinin tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, borcun ödenmediği, tasarrufun ise borcun doğumundan sonra davalıların kardeşleri olan ... ile kız kardeşlerinin eşi olan ..."a yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, tasarruf tarihindeki borçlunun vergi borcunun ne kadar olduğunun tespiti yapıldıktan sonra dava ön koşullarının oluştuğu ve 6183 sayıl Yasa"nın 28 ve 30.maddesi kapsamında sayılan şahıslardan olduğu anlaşılan davalı ... ve ..."a yapılan satışın tespit edilecek borç miktarı ile sınırlı olarak davanın kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan davalardan hükmedilecek avukatlık ücreti maktu ücreti vekalet olduğu gözetilmeksizin davacı aleyhine nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.