Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14182
Karar No: 2016/2176
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14182 Esas 2016/2176 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan bir anlaşma konusunda yaşanan uyuşmazlık sonucu davacının dava açtığı ve mahkemenin davayı kabul ettiği belirtilmektedir. Ancak, verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Verilen kararın kanun maddelerine uygun olması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir.
- HMK’nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2015/14182 E.  ,  2016/2176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2014/928-2014/478 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket tarafından belirlenen muhtelif cins, tip ve ebattaki ürünün kara yolu ile yurt dışına taşınması hususunda anlaştıklarını, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinden kaynaklanan 10.820 USD tutarında bakiye borcun davalı tarafından ödenmediğini, alacak ile ilgili olarak davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, taşımanın hak edişinin ödenmediğini, kaybolduğu belirtilen malın muhafaza ve emniyetine ilişkin sorumluluğun taşımayı yapan davacıya ait olduğunu, bu nedenle ödemenin yapılmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan icra takip miktarı kadar alacağı olduğu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davacı lehine hükmedilmesine, karar verilmiştir.
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Yürürlükten kaldırılan HUMK’nın 382 ve devamı maddeleri ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün verilmesi, tefhimi ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı hususları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiş olup, HMK’nın 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
    Somut olayda mahkemece verilen kısa kararda, “Davacının davasının kabulüne, %20 icra inkar tazminatına davacı lehine hükmedilmesine” karar verilmiş iken gerekçeli kararda kısa karardan farklı olarak “Davacının davasının kabulüne % 30 icra inkar tazminatına davacı lehine hükmedilmesine ” karar verilmek suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişkili bir durum yaratılmıştır. Bu durumda yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun, kısa kararla ve gerekçe ile çelişkili olmayan, kendi içinde tutarlı bir hüküm kurulması gerektiğinden kararın öncelikle bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi