
Esas No: 2017/4114
Karar No: 2017/6892
Karar Tarihi: 19.10.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4114 Esas 2017/6892 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında katılan adına sahte imza atarak üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın söz konusu senetten katılanın haberdar olduğunu ve ..."dan aldıkları pirinç karşılığından teminat olarak bu senedi verdiklerini, pirinci sattığı ..."in pirinç sahibine 7000 lira ödediğini, katılan ..."ın da PTT aracılığıyla ..... şubesine 2500 TL gönderdiğini savunması, aldırılan bilirkişi raporuna göre senetteki ... adına atılı bulunan imzaların katılan ya da sanığa ait olup olmadığı hususunda bir tespitin yapılamaması, tanık olarak beyanı alınan ..."nun ise savcılık aşamasında söz konusu senedi sanığın getirerek kendisine verdiğini ifade etmesine rağmen mahkemede alınan beyanında senedi borcuna karşılık ....."dan aldığını, ona da kargo ile geldiğini, ...."ın katılan ve sanık ile birlikte çalıştığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sanığın savunmaları doğrultusunda ..., .... ve ..."in tanık olarak ayrıntılı beyanlarının alınması ve sanığın iddia ettiği gibi pirinç bedeli için PTT aracılığı ile katılan tarafından yapılan bir ödemenin olup olmadığının tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51/2. maddesinde yer alan "Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir" maddesinin hükümde açıklanmaması ayrıca mağdur olan ancak tanık olarak beyanına başvurulan ..."ya zarar miktarı sorulmadan sanığın beyanına itibar edilerek belirtilen miktarın belirlenmesi,
b- 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi gereğince cezası ertelenen sanık hakkında ceza miktarından az olmayacak şekilde denetim süresinin belirlenmemesi,
c- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliği ve 53. maddenin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.