11. Hukuk Dairesi 2015/7536 E. , 2016/2254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.09.2014 tarih ve 2013/150-2014/210 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “....” markalarının müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, davalı şirketin "..." ibaresinin tescili için..."ye başvurduğunu, müvekkilinin başvuruya yaptığı itirazın.... tarafından nihai olarak reddedildiğini, davalının ibaresinin tescilinin 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesine aykırı bulunduğunu, müvekkilinin markaları ile davalının başvurusunun benzer olduğunu, ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağını, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ileri sürerek, ..."nın kararının iptaline, davalı marka başvurusunun reddine, davalı başvurusunun tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğünün tespiti ile markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, “biskrem” tanınmış markasının da dava konusu markada esas unsur olarak kullanılmış olması sebebiyle dava konusu “....” markası ile davacıya ait “... ve ...” ibareli markalar arasında ortalama tüketici algısında iltibas oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte bir ilişki kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.