
Esas No: 2015/10143
Karar No: 2017/778
Karar Tarihi: 09.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10143 Esas 2017/778 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekilinin tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
11.04.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle açılan bu davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir.
Davalı işveren işçisi sigortalı, işyerinde kalıp sökme işi yaparken yere düşmesi sonucu yaralanmış olup, mahkemece hükme esas alınan yetersiz bilirkişi raporunda, davalılar arasında herhangi bir ayrım yapılmadan işveren %50 sigortalı ise %50 kusurlu kabul edilmiş, ancak aynı olayla ilgili ceza mahkemesince kesinleşen davada, davalı işveren şirket yetkilisi ve sigortalı asli kusurlu bulunmuştur.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, özellike kaza mahallinin yeterince aydınlatılıp aydınlatılmadığı ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
./..
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınarak, raporlar arasındaki çelişki giderilerek, sonucuna göre karar vermek gerekirken raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi ile davalı şirketin karar başlığında ticaret sicilinde kayıtlı ünvanıyla belirtilmesi gerekirken anılan hususa dikkat edilmemesi de isabetsizdir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.