
Esas No: 2016/3279
Karar No: 2016/7242
Karar Tarihi: 21.09.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3279 Esas 2016/7242 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... v.d.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait 346 parsel lehine 1474 ve 345 parsel sayılı taşınmazlardan krokide "A" ve "D" harfleriyle gösterilen kısımlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31.10.2014 günlü 2014/7341 Esas, 2014/12119 Karar sayılı ilamı ile davalı 345 sayılı parselin maliki aleyhine açılan dava kabul edilerek bu taşınmaz üzerinden geçit kurulduğuna göre bu taşınmazın maliki lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Dairemizin 31.10.2014 günlü 2014/7341 Esas, 2014/12119 Karar sayılı ilamı gereği davanın esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına ve davanın mahiyeti gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
....
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.