
Esas No: 2015/2939
Karar No: 2016/1975
Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2939 Esas 2016/1975 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ..., ... köyü, 107 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... ... adına kayıtlı olduğunu, yörede 1995 yılında 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını, çekişmeli taşınmazın 1995 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı ... ... adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescilini ve elatmanın önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve ... ili, ... ilçesi ... köyü, 107 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline ve davalının bu yere vaki müdahelesinin men"ine karar verilmiş; davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı kararı ile yerel mahkeme hükmünün tapu iptali ve tescil talebine yönelik bölümü onanmış, men"i müdehale talebine yönelik bölümü ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Türk Medeni Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, ... ...nin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 107 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile bu yerin orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline dair verilen hükmün Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanmış olduğundan bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının müdahalenin men"i talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekilince esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 06/04/1995 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.