17. Hukuk Dairesi 2015/18922 E. , 2018/6381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu ... hakkında ... takibi yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazını 09.12.1999 tarihinde davalı ..."a devrettiği, onun da daha sonra diğer davalılara devrettiğini öne sürerek yapılan bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için aciz belgesinin sunulmadığını, takip konusu alacağın gerçek olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmazı bedelini ödeyerek aldığını borçlu ile ilişkis olmadığını belirtmiştir.
Davalı borçlu ..., vekili açılan davayı kabul ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı olduğu, ayrıca delil olarak sunulan Ağır ceza dosyasındaki bilgilere göre borçlu ve üçüncü kişinin mal kaçırma amacı ile hareket ettiklerinin sabit olduğu, davalı ..."nin de taşınmazı düşük bedeli ile ve üzerindeki şerhlerle birlikte satın aldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık"
nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davalı üçüncü kişi takip konusu borcun gerçek olmadığını ileri sürmektedir.
Borç kaynağı senet 54.500 ABD doları borç ihtiva eder şekilde 30.06.1999 tarihinde tanzim edilmiş, senet vadesi 31.12.1999 tarihi olup 26.10.2001 tarihinde 647.625.000 TL olarak takibe konulmuştur.Senette malen veya nakten açıklaması yer almamış taraflar elden alınan borç paraya karşılık verildiğini belirtmişledir.Davalı ççüncü kişinin takip dayanağı senetle ile ilgili şikayeti üzerine ... 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/378 Esas 2010/159 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda sanık ... ve ... hakkında, beraat kararı verilmiş ise de yapılan yargılama sırasınada, senet altındaki imzanın borçlu ..."ye ait olmadığı tesbit edilmiş, anılan şahsın borcu kabul ettiği, muvazaa iddiasının hukuki değerlendirme kapsamına girdiği belirtilmiştir.Bu hali ile takibin dayanağı kambiyo senedinin geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca takibin 26.10.2001 tarihinde başlamasına rağmen 2005 yılına kadar hiç bir işlem yapılmamış 2005 yılında yenilenmiş sadece bankalara yazı yazmak ile yetinmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamı ile, dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 09.12.1999 tarihindeki devrinin inanç sözleşmesine dayanılarak verildiği halen borçluların
tasarrufunda olduğu bu işlem nedeni ile borçlular ve üçüncü kişi arasında uyuşmazlık olduğu da sabittir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, takibin dava konusu taşınmazın davalı borçlu ve üçüncü kişi arasındaki nizalı olan devrini iptal etmeye yönelik olarak yapıldığı anlaşıldığından, bu nedenle dava dayanağı takip konusu alacağın gerçek olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 26.06.2018 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.