11. Ceza Dairesi 2017/13070 E. , 2017/7286 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.04.2017 tarih ve 2017/453 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.04.2017 tarih ve KYB-2017/25035 sayılı ihbarnamesi ile;
Görevi kötüye kullanma, sahtecilik, iftira ve hakaret suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/06/2011 tarihli ve 2010/8504 soruşturma, 2011/2398 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/07/2011 tarihli ve 2011/632 değişik iş sayılı kararını müteakip, müşteki ..."ın yeni çıkan deliller doğrultusunda yargılamanın yenilenmesi ve gerekli soruşturmanın yapılarak dosya kapsamında sorumlulukları olanlar hakkında kamu davası açılması talebine yönelik Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca konu hakkında karar verilmek üzere soruşturma dosyasının Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesi üzerine yerinde görülmeyen itirazın reddine dair Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 18/11/2016 tarihli ve 2016/2268 değişik iş sayılı kararının “Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 18/11/2016 tarihli ve 2016/2268 değişik iş sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesi kapsamında kesin hüküm olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanun"un 264. maddesinde yer alan "(1)Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.(2)Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir." şeklindeki düzenleme uyarınca her ne kadar müşteki tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş ise de, talebin yeni delil varlığına bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülerek yapılan incelemede,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun"un 71. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 173. maddesinde yer alan “(6) İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan sulh ceza hâkimliğinin bu hususta karar vermesine bağlıdır." ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan Kanun"un 173/6 maddesinde yer alan "(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır" ile 172/2. maddesinde yer alan "(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Dosya kapsamına göre,
1-Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/06/2011 tarihli ve 2010/8504 soruşturma, 2011/2398 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazının reddine ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/07/2011 tarihli ve 2011/632 değişik iş sayılı kararını müteakip, müştekinin talebinde gerekçe gösterilen hususların yeni delil niteliğinde olup olmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması gerekip gerekmediği konularında bir karar verme yetkisinin, karar tarihi itibariyle Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğince önceden itiraz hususunda verilmiş bir karar olmayıp Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğundan yazılı şekilde yetkisi olmadığı halde talep konusu hakkında karar verilmesinde,
2-Karar tarihinden sonra yukarıda belirtilen yasal değişiklikler çerçevesinde Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin konu hakkında karar verme yetkisinin bulunduğunun kabulü halinde ise, müştekinin talebinde gerekçe gösterilen hususların yeni delil niteliğinde olup olmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması gerekip gerekmediği konularında bir karar verilmesi gerekirken, talep konusu ile ilgili olmayan şekilde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesi kapsamında kesin hüküm olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; önceki dönemde CMK"nın 173/1. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar hakkındaki itirazları incelemeye yetkili mercii, kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olarak belirlenmiş iken, 28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Kanun"un 71. maddesiyle, itiraz merciinin, kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı "ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği" şeklinde değiştirildiği, ceza yargılamasında usul hükümleri bakımından "derhal uygulama ilkesinin" geçerli olduğu ve somut olayda karar tarihi itibariyle CMK"nın 172/2. maddesi yönünden değerlendirme yapma görevinin, Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği"nde bulunduğu anlaşılmakla, ihbarnamedeki (1) nolu bozma düşüncesi bu nedenle yerinde görülmediğinden REDDİNE, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (2) nolu düşünce yerinde görüldüğünden, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.06.2011 tarih ve 2010/8504 Soruşturma-2011/2398 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair kararına karşı, müştekinin yeni deliller ortaya çıktığından bahisle iş bu kararın kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınmasına ilişkin 26.10.2016 tarihli dilekçesine istinaden, Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği"nin 18.11.2016 tarih ve 2016/2268 D. İş. sayılı talebin reddine dair kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309/3 fıkrası uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.