
Esas No: 2016/10772
Karar No: 2019/1104
Karar Tarihi: 30.01.2019
5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/10772 Esas 2019/1104 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/10772 E. , 2019/1104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : ...
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dairemizin (29.05.2017 tarihli, 2016/13040 Esas, 2017/5047 Karar sayılı) ve Yargıtay 7. Ceza Dairesinin (03.11.2014 tarihli, 2013/22239 Esas, 2014/18834 Karar, 24.11.2014 tarihli, 2013/20886 Esas, 2014/19709 Karar sayılı) emsal nitelikli kararlarında da değinildiği üzere, sanığın suça konu eyleminin tek bir fiille değil, birden fazla ve farklı fiillerle işlenmesi aynı anda ele geçirilen birden fazla kaçak ve klonlu cep telefonlarının vücut verdiği Kanunlarda korunan hukuki değerin, suçun konusunun, maddi unsurlarının ayrı olması gerekçesiyle tebliğnamedeki sanığın hem kaçak hem de IMEI numarası değiştirilmiş cep telefonunu bu özelliklerini bilerek ve ticari amaçla üzerinde bulundurma eylemi için TCK"nun 44. maddesinde yazılı fikri içtima kuralının uygulanmamasının bozma nedeni olduğu yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi 27/02/2013 yerine 2013 şeklinde yazılmışsa da, bu husus mahallinde düzeltilebilir nitelikte yazım hatası kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nun 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, TCK"nun 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden "...taksitlerden birisinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edilmesine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" cümlesinin çıkartılıp yerine "taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığı"nca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına" ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.