
Esas No: 2016/15144
Karar No: 2019/1237
Karar Tarihi: 31.01.2019
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/15144 Esas 2019/1237 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : ...
SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Temyiz İsteminin Reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar Müdafii, Şikayetçi Vekili
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Şikayetçi ... vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ...’nın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, temyiz isteminin reddine dair yerel mahkemenin 12.01.2015 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, şikayetçi vekilinin bu karara yönelik temyiz isteminin reddiyle ek kararın tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2) Sanıklar müdafiinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede ise;
a- Sanık ... yönünden;
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizinin mümkün bulunmadığı ve mahallinde itiraz merciince yapılan inceleme sonucu verilen kararın da kesin nitelikte olduğu gözetilerek, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
b- Sanık ... yönünden;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.