Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1796
Karar No: 2018/6567
Karar Tarihi: 02.07.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1796 Esas 2018/6567 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/1796 E.  ,  2018/6567 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm birleşen davanın davacısı ..., birleşen davanın davacısı ... Sigorta AŞ, davalılar ... ve ... ile davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.06.2018 Salı günü davacı ... ... ve ... (asil) ve vekili Av. ..., davalılar ... ve ... (asil) ve vekili Av. ..., davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davacılar ve davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu araçların karıştığı kazada, davalı sürücü Tamer"in idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan davacı
    küçük ..."in her iki bacağının diz kapağından koptuğunu, davacının malul kaldığını ve kaçınılmaz tedavi giderlerinin olacağını, bakıma muhtaç hale geldiğini, çocuğun uğradığı ağır cismani zarar nedeniyle tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL. maddi ve 500.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 14.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 1.015.427,12 TL"ye yükseltmiştir.
    Birleşen 2009/265 Esas sayılı davada, davacı vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacı tarafından kasko sigortalı araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada kaskolu aracın pert olduğunu, sigortalılarına 41.052,00 TL. hasar bedelini ödeyip haklarına halef olduklarını, davalı tarafa ait aracın da trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduklarından bu sigortalardan karşılanan 18.000,00 TL"nin düşülmesinden sonra kalan rücu alacağı için davalılar aleyhine başlattıkları icra takibine davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalıların takibe itirazlarının iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen 2008/268 Esas sayılı davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazada köprücük kemiği kırılan davacının hastaneye tedavi gideri ödemek zorunda kaldığını, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle anksiyete bozukluğu tedavisi gördüğünü, toplu taşıma araçlarına binemediğinden taksi ücreti ödemek zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 790,00 TL. maddi ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen 2008/626 Esas sayılı davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazada ağır biçimde yaralanan davacının 2 kez ameliyat olduğunu ve tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını, kazadan sonra çalışamadığı için de zarara uğradığını ve halen tedavisinin sürdüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 4.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek
    yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 17.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 29.005,46 TL"ye yükseltmiştir.
    Birleşen 2009/1046 ve 2008/1133 Esas sayılı davalarda, davacı vekili; asıl davaya konu kazada ağır biçimde yaralanan davacının ayağına platin ve vida takıldığını, tedavi giderleri sigorta şirketi tarafından karşılanmış olsa da tedavi amaçlı yol gideri yapmak zorunda kaldığını, yaralanmasından kalan araz nedeniyle efor kaybı oluştuğu gibi 6 ay boyunca da çalışamayıp kazanç kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi (2008/1133 sayılı davada 5.000,00 TL.) ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 14.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 215.238,67 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... ve ..., davaya konu kazada davalı sürücünün kusuru bulunmadığını, diğer davalı karşı araç sürücüsünün kusuru ile kazanın gerçekleştiğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davaya konu kazada davalı sürücünün kusuru bulunmadığını, diğer davalı sürücünün kusuru ile kazanın gerçekleştiğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davalara konu geçici işgöremezlik tazminatı ile tedavi giderlerinden SGK"nın sorumlu olduğunu ve kendilerine husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile 1.015.427,12 TL. maddi tazminatın, davacı ... için 200.000,00 TL. ve anne babası olan davacılar için 50.000,00"er TL. olmak üzere toplam 300.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; birleşen 2008/626 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 22.615,51 TL. maddi tazminatın olay tarihinden (sigortacı için dava tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; 3.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; birleşen 2008/1133 ve 2009/1046 Esas sayılı davaların kısmen kabulü ile 215.238,67 TL. maddi tazminatın olay tarihinden (sigortacı için dava tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; 10.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; birleşen 2008/268 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 790,00 TL. maddi tazminat ve 1.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; birleşen 2009/265 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davalıların takibe itirazlarının 16.894,40 TL. asıl alacak ve 1.178,90 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.073,30 TL. alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talep ve icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, birleşen davanın davacısı ... vekili, birleşen davanın davacısı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin, birleştirilen 2008/268 Esas sayılı davada hükmedilen tazminatlara ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu kararda, davalılar aleyhine hükmolunan maddi tazminatın 790,00 TL. ve manevi tazminatın 1.000,00 TL. olduğu görülmektedir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman iki ayrı bilirkişi heyeti
    tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen, birbiriyle uyumlu raporlardaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; asıl ve birleşen davalarda davacı konumunda olan gerçek kişilerin araçta yolcu olduğu, birlikte zarara sebep olan davalıların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 88/1. maddesi gereği zararın tamamından zarar görenlere karşı müteselsilen sorumlu oldukları ve kazadaki kusur oranlarının kendi aralarındaki iç ilişkide hüküm ifade edeceği dikkate alındığında, davalıların kusur oranlarına göre değil de zararın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmalarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; birleşen 2008/626 Esas sayılı davanın davacısı ..."nın, kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranının, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde saptanmış ve bu raporun tazminat hesabına esas alınmış olmasına, ayrıca bu davacı için işgöremezlik tazminatının Dairemiz uygulamalarına uygun biçimde hesaplandığı bilirkişi raporundaki gelire ilişkin kabulün yerinde bulunmasına ve davacı için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; birleşen davalara konu maddi tazminat talepleri yönünden, davacı yanın ıslah dilekçesiyle yaptığı artırıma göre hüküm tesis edildiğinden herhangi bir talep aşımının sözkonusu olmamasına; birleşen 2009/265 Esas sayılı kasko rücu davasında, davalıların sorumlu olduğu miktarın tespitinde, davalı yanın % 85 kusurunun dikkate alınarak belirleme yapılmış olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; birleşen 2009/265 Esas sayılı davanın davacısı ... Sigorta A.Ş. Vekili ile birleşen dava davacısı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının; davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Asıl davada davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacı çocuk ..."in ağır cismani zarara uğramasından duyulan üzüntü nedeniyle, tüm davacılar için toplam 500.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; birleşen 2008/1133 ve 2009/1046 Esas sayılı davalarda davacı ... ...ın vekili ise, davacının yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, asıl davadaki taleplerin kısmen kabulüne ve birleşen davalardaki talebin kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacı çocuk ... ile davacı ..."ın yaralanması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü, zararın boyutu göz önünde bulundurularak asıl davanın davacıları ile birleşen davanın davacısı Göksel için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    4-Birleşen 2009/265 Esas sayılı dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı tarafından sigortalanan araçta, davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşan hasar ile bedeli, davacı tarafından alınan eksper raporuyla 41.052,00 TL. olarak saptanmış, davacı ... şirketi kazaya karışan karşı aracın (birleşen dava davalısına ait aracın) zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu için o poliçedeki 18.000,00 TL. bedeli düştükten sonra kalan 23.052,00 TL. hasar bedeli ile işlemiş faizi için icra takibi yapmıştır. Yerel mahkemece, davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin yerinde olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporu alınarak denetim sağlanmadan tahsil hükmü kurulduğu görülmektedir.
    6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Davacı tarafından sigortalı olan araçta oluşan hasarın nev"i ile miktarının belirlenmesinin, özel ve teknik bilgi gerektirdiği izahtan varestedir.
    Bu durumda mahkemece; davacının tek taraflı olarak aldığı ve davalıların savunma yapma imkanı bulunmayan eksper raporuyla yetinilmesinin doğru olmadığı da gözetilerek; davacı tarafından sigortalanan araçta, davaya konu trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasar ile miktarının ne olduğu konusunda, eksper raporunu da irdeleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçelerinin, birleştirilen 2008/268 Esas sayılı davada hükmedilen tazminatlara ilişkin kısım yönünden, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2009/265 Esas sayılı davanın davacısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile birleşen dava davacısı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının; davalılar ... ve TamerNalçakan vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ... ve ... yararına; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ..., ..., ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve ..."a geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 22,50 TL fazla alınan peşin harcın temyiz eden birleşen dava davacısı ... Sigorta AŞ ve ..."ya geri verilmesine 02/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi